UZAKTAN SAĞLIK HİZMETLERİ SUNUMUNDA HASTA HAKLARI

UZAKTAN SAĞLIK HİZMETLERİ SUNUMUNDA HASTA HAKLARI

Av. Nazan SAĞLAMER, Uzaktan sağlık hizmeti sunumu, fiziksel olarak aynı ortamda bulunulması mümkün olmayan sağlık profesyonellerinden sesli ve görüntülü görüşme aracılığı ile sağlık hizmeti alınmasıdır.

 

İçerisinde bulunduğumuz çağın getirmiş olduğu imkânlar ile birlikte teknoloji ve bilim alanında birçok gelişme yaşanmaktadır. Gelişme yaşanan bilim ve teknoloji alanlardan biri de “sağlık”olmuştur. Tıp teknolojilerindeki gelişmeler ile sağlık, değişim ve dönüşüm süreci içerisine girmiştir. Bilişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşması ile de bilişim teknolojileri uygulamaları sağlık alanına da entegre edilerek hastaların sağlık problemlerine yönelik çözüm bulma imkânı sağlanmak adına birçok ülke sağlık hizmetlerinin uzaktan sunulmasına yönelik çalışmalar yapmıştır. 

Peki, uzaktan sağlık hizmeti sunumu nedir? Uzaktan sağlık hizmeti sunumu, fiziksel olarak aynı ortamda bulunulması mümkün olmayan sağlık profesyonellerinden sesli ve görüntülü görüşme aracılığı ile sağlık hizmeti alınmasıdır. Uzaktan sağlık hizmeti sunumunda kullanılan uygulamalar ise “e-sağlık uygulamaları” olarak isimlendirilmektedir.  Bu minvalde sağlık hizmetlerinin mekândan ve coğrafyadan bağımsız olarak, çağdaş tıbbi teknolojiye dayanılarak sunulmasına hizmet edilmektedir. Uzaktan sağlık hizmeti sunumu ile hasta olan bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini ve hastalıkların öz yönetimini kolaylaştırarak sağlık kuruluşlarındaki fiziksel başvuru yoğunluğunu azaltmak amaçlanmaktadır. 

Uzaktan sağlık hizmeti ne zaman başlamıştır? Her ne kadar ülkemiz için Covid-19 dönemi ile birlikte sağlık hizmetlerinin uzaktan sunulması konuşulmaya ve tartışılmaya başlanılmış olsa da Dünya da uzaktan sağlık hizmeti çatısı altında e-sağlık uygulamalarının, MÖ 500’lü yıllarda antik Yunan ve Roma dönemlerinde başlamış olduğu bilinmektedir. O dönem de şehirlerarası haberciler, öncelikle askeri ve siyasi amaçla kullanılmış sonrasında ise doğum/ölüm gibi sağlık olaylarıyla veba salgını gibi sağlık ve afet durumlarının bilgilendirilmesini yapma amacıyla kullanılmıştır. 

Günümüz anlayışı çerçevesinde uzaktan sağlık hizmetleri ne zaman görülmüştür?  19. yüzyılın başlarında elektrokardiyografi (EKG) verilerinin telefon hatlarıyla iletilmesi şeklinde sağlık hizmetinin uzaktan sunulabilmesi görülmüş ve akabinde Norveç, ABD, Rusya vs. ülkeler de uzaktan sağlık hizmeti sunumunda çeşitli gelişmeler yaşanmıştır. Bunlardan günümüze en yakın ve çarpıcı olanı ise 1988 yılında Ermenistan’da yaşanan deprem felaketi ve 1989 yılında Rusya’da yaşanan doğalgaz patlamasıyla birlikte ABD, Rusya ve Ermenistan’daki sağlık kuruluşları arasında video konferans sistemi kullanılarak 247 sağlık görevlisinin katıldığı 34 klinik toplantı da 209 hastanın sağlık durumu değerlendirilmesi, 54 hastanın tanısı konulması, 47 hastanın tedavisi değiştirilmesi ve 70 hastaya da yeni teşhis konulması olmuştur.  Akabinde Amerikan Tıp Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzaktan sağlık hizmeti sunumu ile ilgili çeşitli kılavuz ve bilgiler aktarmış olup 2018 yılında 71. Dünya Sağlık Asamblesi’nde dijital teknolojilerin halk sağlığının iyileştirilmesinde önemli bir rol oynama potansiyeline sahip olduğunu kabul edilmiş ve delegeler dijital sağlık konusunda bir karara ulaşmıştır. Karar da, üye devletler evrensel sağlık kapsamına teşvik etmenin ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ilerletmenin bir yolu olarak sağlıkta dijital teknolojilerin geliştirilmesine ve daha fazla kullanımına öncelik vermeye davet edilmiştir.

Uzaktan Sağlık Hizmetleri ülkemizde nasıl ve ne zaman yasal zemine oturtulmuştur?  Ülkemizde, 10.02.2022 tarihinde “31746 Sayılı Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkındaki Yönetmelik” adıyla yayımlanan yönetmeliğe değin ne yazık ki uzaktan sağlık hizmeti sunumu yasal bir zemine oturtulmamıştır. Ülkemizde uzaktan sağlık hizmeti sunumuna dair uygulamaların gelişememesi ve yasal zemine oturtulamamasının sebebi ise “uzaktan teşhis ve tedavi yasağı” ile birlikte Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.506/1.c.1 gereği “hekimin bizzat muayene yükümlülüğü ’nün” bulunması olmuştur. 1 Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde başlayan ve Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi 11 Mart 2020’de Türkiye’de de görülmüştür. Covid-19 pandemisinin sağlık hizmetlerinde bir dönüm noktası olması üzerine belirtmiş olduğumuz  “uzaktan teşhis ve tedavi yasağı” ile “hekimin bizzat muayene yükümlülüğü”  görüşleri hızla terk edilmeye başlanmıştır. Suç olarak kabul edilen, hekimin ve sağlık kuruluşlarının sorumluluğuna sebebiyet veren e-sağlık uygulamaları günümüz tıbbi uygulamalarının bir gerçeği haline gelmiştir.

Uzaktan Sağlık Hizmetlerine İlişkin Yönetmeliğin içeriğinde neler yer almaktadır ve yönetmelik kaç bölümden oluşmaktadır? İlgili Yönetmelik dört bölümden oluşmakta olup birinci bölümde; amaç, kapsam, dayanak ve tanımlara yer verilmiştir. İkinci bölümde; uzaktan sağlık bilgi sistemine ve uzaktan sağlık hizmeti faaliyet izninin ne olduğuna ve nasıl alınacağına ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Üçüncü bölümde; uzaktan sağlık hizmeti sunumunun nasıl olacağına ilişkin başlıklar halinde bilgilendirme yapılmış olup dördüncü bölümde ise çeşitli ve son hükümlere yer verilerek yasak ve sınırlamalar başta olmak üzere denetim ve idari yaptırımların nasıl olacağı vb. hususlara ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur. 

Sağlık Hizmetlerinin Uzaktan Sunulmasının ne gibi avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır? Nasıl sağlık hizmetlerinin fiziki olarak sunumunda avantajlar ve dezavantajlar bulunuyorsa sağlık hizmetlerinin uzaktan sunulması ile de bazı avantajlara ve dezavantajlara sahip olunmaktadır. Uzaktan sağlık hizmeti sunumunun en başat avantajı hastaların zaman ve mekân fark etmeksizin sağlık hizmetlerine eşit şekilde ulaşabilmelerini sağlamasıdır. Yine hastanın fiziki olarak sağlık tesisine başvurup hizmet almasının yanında uzaktan sağlık hizmeti almasının tedavi, bakım ve yolculuk maliyetlerinin azalması açısından avantajı olacaktır. Hastalara bir veya birden fazla uzmandan görüş alabilme olanağının sağlanması da hatrı sayılır avantajları arasında yer almaktadır.

Uzaktan sağlık hizmeti sunulmasının avantajları yanında Türkiye’nin internet ile 1993 yılında tanıştığı göz önüne alındığında yaşlılar e-sağlık teknolojilerinin nasıl kullanılacağını doğru analiz edemeyebilecekleri ise en büyük dezavantajları arasında yer almaktadır. E-sağlık uygulamalarının nasıl kullanılacağı kendilerine öğretilse dahi yeni teknolojileri başarılı, hızlı ve etkin kullanabileceklerine inançları da ne yazık ki azdır. Ayrıca e-sağlık teknolojilerinden faydalanmak isteyerek bu uygulamalara erişim sağlamak için daha çok yakınları, arkadaşları ya da aile üyelerinden yardım istemek zorunda kalabilmektelerdir ve bu da kişisel veri, mahremiyet, gizlilik gibi ilkeleri yeniden sorgulamalarına neden olabileceği gibi hak kayıpları ile hakkın zedelenmesi hususlarını da tekrar düşündürmektedir.

Uzaktan Sağlık Hizmeti Sunumuna İlişkin Yönetmelikte hasta haklarına nasıl yaklaşılmıştır? Hasta hakları hususu ülkemizde çeşitli mevzuatlar ile ele alınmış olup Uzaktan Sağlık Hizmeti Sunulması Hakkındaki Yönetmelik içerisinde yer alan hükümler ile de gözetilmiştir. Ancak mevcut olgu göz önüne alınarak, hasta hakları kavramının ne anlama geldiği ve kapsamının ne olduğu oldukça iyi değerlendirilerek uzaktan sağlık hizmeti sunulmalıdır. Aksi takdir de uygulanacak olunan hukukun başta Avrupa Birliği Direktiflerine, T.C. Anayasasına, Milletlerarası Sözleşmelere, belgelere ve mevzuat hükümlerine aykırı olacağı su götürmez bir gerçektir.  Bunun en büyük nedeni ise ülkemizde “Hasta Hakları Kanunu” adı altında bir kanunun bulunmamasıdır. Çeşitli mevzuat hükümleri ile ele alınan bu konunun açık, ayrıntılı ve şüpheye yer vermeyecek şekilde bir kanun çatısı altında birleştirilmemesi ne yazık ki parçalı bir harita görüntüsü vererek hak kayıplarına davetiye çıkarmaktadır. 

Kanaatimizce, İlgili yönetmelik çerçevesinde uzaktan sağlık hizmeti alan hastanın herhangi bir biçimde hak kaybına uğramasına veya hakkının zedelenmesine sebebiyet verilmemesi için ve ayrıca hizmeti sunan sağlık tesisi ve sağlık meslek mensubunun da çeşitli hak kayıplarına ve hak zedelenmesine maruz kalmaması için yönetmelik hükümleri dikkatle uygulanmalı, değişen ve gelişen düzen içerisinde sıklıkla gözden geçirilerek mevcut düzene uygun bir biçimde uyarlanmalıdır. Uzaktan sağlık hizmeti sunumu uygulamasında tek taraflı düşünülmeden tabiri caiz ise terazinin her iki kefesinin de haklarının gözetilerek hizmet verilmesi zaruridir. Aksi takdir de dönüşü olmayan zararlara sebebiyet verilebilir. 

(31746 Sayılı Uzaktan Sağlık Hizmetleri Sunumu Hakkındaki Yönetmeliğin içeriğine ve bu yönetmelik ile getirilen düzenlemeler vb. başlıklar ile yönetmelik çerçevesinde hasta haklarına Aristo Yayınevi bünyesinde hem fiziki olarak hem de e-kitap olarak yayımlanan “31746 Sayılı Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkındaki Yönetmelik Çerçevesinde Hasta Hakları” isimli kitaptan ulaşabilirsiniz. Faydasının bol olması temennisiyle…