SANKO ÜNİVERSİTESİ'NDEN RAMAZAN BAYRAMI’NDA BESLENME ÖNERİLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. Şahin, Ramazan Ayıyla değişen beslenme düzeninin, dikkat edilmediğinde bayramda sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabileceğini söyledi.

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. Benan Şahin, Ramazan Ayıyla değişen beslenme düzeninin, dikkat edilmediğinde bayramda sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabileceğini söyledi.

 

Öğr. Gör. Şahin, “Ramazan Ayı süresince genel beslenme alışkanlıklarımız değişirken, Ramazan Bayramı’nda da bir aydan beri sürdürdüğümüz beslenme düzenimiz değişmektedir. Bu nedenle bayram, normal beslenme şeklimiz için bir uyum süreci olarak görülmelidir” dedi.

 

Ramazan Ayının aksine bireylerin, bayramda daha fazla yemek yeme isteklerinden dolayı bazı sindirim sistemi rahatsızlıkları ile karşılaşabileceklerine dikkat çeken Öğr. Gör. Şahin, Ramazan Bayramı’nda beslenmeye yönelik önerilerini şöyle sıraladı:

 

“Beslenmeye yönelik rahatsızlıkların önlenmesi ve metabolizmamızın eski düzenine dönebilmesi için Ramazan Ayı boyunca yaptığımız iftar ve sahur öğünleri yerine az az, sık sık beslenme düzeni sağlanmalıdır. Bayram sabahı en önemli öğün olan kahvaltı ile güne başlanmalı, kızartma-kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler tüketilmemeli.

 

Bayram süresince yeterli ve dengeli beslenmek için, sağlıklı beslenme tabağında yer alan dört temel besin grubunda (süt ve süt ürünleri, et/yumurta/kuru baklagiller, sebzeler-meyveler, ekmek ve tahıllar) bulunan besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmelidir.

 

Ayrıca basit şekerlerden ve işlenmiş besinlerden olabildiğince kaçınılmalıdır. Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagillerin tüketilmesi unutulmamalıdır.”

 

SIVI TÜKETİMİ ÖNEMLİ

Öğr. Gör. Şahin, “Ramazan Ayı boyunca kaybettiğimiz sıvıyı yerine koyabilmek için günde en az 2-2,5 litre su tüketilmesi genel önerimizdir” ifadelerine yer verdi.

 

Sıvı alımı için gazlı, asitli ve şeker içeriği yüksek içecekler yerine bitki çayları, sade maden suyu, ayran, kefir ve ev yapımı az şekerli limonataların tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Öğr. Gör. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Geleneksel olarak bayramda ikram edilen şeker, çikolata, hamur işleri (baklava, börek vb.) gibi besinler kan şekerini hızla yükselttir. Bunların enerji içeriği yüksek olmakla birlikte besin değerleri düşüktür.

 

Bu besinleri bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi sorunlarına ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalıdır. “

 

TATLI TÜKETİMİNE DİKKAT

Tatlı tüketiminde hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyve tatlılarının tercih edilmesini öneren Öğr. Gör. Şahin, şu uyarılarda bulundu: 

 

“Diyabet, kalp damar hastalıkları gibi kronik hastalığı olanlar ve özel beslenme tedavisi uygulayanlar uyguladıkları beslenme düzenine bayram süresince de uymaya özen göstererek yediklerine dikkat etmeli ve tedavilerini bozmamalıdır.

 

Beslenme düzeninin yanı sıra bayram ziyaretlerinde yakın mesafelere yürüyerek ya da asansör yerine merdiven kullanarak fiziksel aktiviteyi artırmak oruç nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına yardımcı olacaktır.”