Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ve sözde memnuniyetsizlik, yıllardır çözümlenememiş kocaman bir sorun yumağına dönüşüverdi. Sağlık çalışanları mesailerine giderken, akıllarını sarıp sarmalayan onlarca şiddet haberlerine rağmen işlerini hevesle yapmaya devam ediyor.
2008 yılında başladığımız “Sağlıkta Şiddet Önlenebilir mi?” odaklı “İletişim Hatırası” eğitimlerimiz ile yaptığımız hasta ve çalışan odaklı saha çalışmaları, anketler, 10 binin üzerinde ki sağlık çalışanına ulaştık.
Edindiğimiz bilgi ve deneyimleri konunun uzmanları, akademisyenler, siyasiler, STK’lar ile yazılı ve görsel basınla paylaşmak, sağlık çalışanlarının yaşadıklarının bir film sahnesi olmadığının fark edilmesini sağlamak hedeflerimiz arasındaydı.
Sevindirici olan ilk şiddet vakalarından bugüne kadar sayabileceğimiz onlarca nedenin varlığı, sağlık çalışanlarının mesleklerini her türlü güçlüğe rağmen titizlikle yaptığını gösteriyor.
Sağlık alanında yapılan kongrelerin tamamında İletişim başlıklı oturumların sayısının artması bile geldiğimiz noktada çözümlerin etkisini göstermesi açısından oldukça önemlidir.
Neler oluyor da hastalar hekimlerle rakip haline gelebiliyor, sürekli şikâyet edilen, mahkemelere düşürülen, saldırılara maruz kalan, yaptığı küçücük bir hatada medyada çarşaf çarşaf yer alan sağlık çalışanlarının hastalar ile arasına bu kara kedilerin girmesinin engellenemeyişinin nedenleri ortadan kaldırıldı mi?
Mesleğini profesyonelce yapan, Hekimlik nasıl yapılır bunu iyi bilen, hemşirelik nasıl yapılır hakkını veren, yaptığımız işde uzman ve çok iyi de yapan ama orta yerde ki olumsuzluklarla nasıl baş edebileceğimiz konusunda kimi zaman çaresiz kalan bizler ne yapmalıyız?
Sadece iletişimdeki sorunlar çözülerek, hasta ile sağlık çalışanları arasındaki sorunlar çözümlenebilir mi?
Altyapı, ekipman ve donanım eksikliği, aşırı iş yükü, kötü işletmecilik...
Sizi anlamayan yöneticiler...
Bunlardan kaynaklanan sorunlar...
Finans sorunları ellerimizi ayaklarımızı bağlıyor olabilir mi?
Asıl süreci yürütmesi gereken, önderlik etmesi gereken taraf sağlık çalışanları ve yöneticileri iken bu iki grup birbirini ne kadar anlayabiliyor?
Hepimizin bildiği “Önce zarar verme” ilkesini “önce kendine zarar verme” içselliğine indirme yöntemleri ve hukuki sorumlulukları neler?
“Eğer karşınızdaki insana güven duymuyorsanız onunla sağlıklı bir ilişki kuramazsınız”.
“Eğer kendinize güven duymuyorsanız kendinizle ve kimseyle sağlıklı bir ilişki kuramazsınız”.
“Karşınızdaki kişi size saygı duymuyorsa, sağlıklı bir ilişki kuramazsınız.
“Siz kendinize saygı duymuyorsanız, sağlıklı bir ilişki kuramazsınız.
Bunlar olmazsa olmaz koşullar.
Belki de en önemli ayrıntılardan birisine;
Hastaların büyük beklentiler içinde olmasıdır. Maalesef, hastalar ile yakınlarının, hatta toplumun hekimden ve sağlık çalışanlarından beklentileri çok büyüktür.
Bizim taşıyamayacağımız kadar büyük...
Hemen onları iyileştirmemizi isterler.
Adeta, dokunduğumuz da bütün şikayetlerini giderecek güçlerimiz vardır.
Eğer şifa bulmazlarsa, “yanlış tedavi yaptın, gerekeni zamanında yapmadın” cümleler akmaya başlar.
Her şey doğru yapıldığında dahi, hastanın iyi olamayabileceğini, kötüye gidebileceğini hatta ölebileceğini, kabullenmek istemezler.
Bilinçaltlarına verilen “Hekim isterse hastayı iyi eder” telkini bizim hastaların beklentilerini karşılamakta yaşadığımız güçlükleri açıklar bir telkindir aslında.
Gerçekten bizim, istediğimizde hastayı iyileştirebilecek bir gücümüz olsaydı, bunu hiçbir hastamızdan esirgemeyeceğimizi, en azından bu gücümüzü kendimiz için kullanarak ölümsüz olmamız gerektiğini, oysa bizlerin de tüm insanlar gibi ölümlü olduğumuz gerçeğini onlara nasıl anlatabiliriz?
10.Yılında “İletişim Hatırası” sunumumuz ile Sağlık Dünyasında ki tüm paydaşlarımızın katkıları için teşekkür ederek sizleri kendinizi keşfe ve yeniden kendinize olan inancın pekiştirilmesine davet ediyoruz.
10.Uluslararası Sağlık ve Hastane Yönetimi Kongresi
4. Uluslararası Sağlıkta Bilişim ve Bilgi Güvenliği Kongresi
11-14 Aralık 2019 Antalya / Kundu
Biz “İletişim Hatırası” ile oradayız.
Sizi Bekliyoruz...
Dr. Gökhan ÜRKMEZ / 0 530 219 01 12
