Tarih: 09.11.2023 12:41

SAĞLIK BAKANLIĞININ 2024 BÜTÇE TEKLİFİNDE SAĞLIK EMEKÇİLERİ VE HALK YOK!

Facebook Twitter Linked-in

 

Bilindiği gibi, Haziran 2018 genel seçimleri sonrasında uygulamaya giren Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiile birlikte, bütçeyiCumhurbaşkanlığı hazırlıyor ve cumhurbaşkanı tarafından bir yasa teklifi olarak TBMM Başkanlığı’na iletiliyor. “2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi” de 17 Ekim 2023 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, maalesef basına- halka kapalı olarak görüşülmeye başlandı.

 

Bu haliyle emekçilerin, halkın taraf olmadığı bütçenin genel durumuna baktığımızda;

Enflasyonist ve seçim yatırımı olan bir bütçe,

Kaynakların daha fazla sermayeye aktarıldığı bir bütçe, 

Vergiler yoluyla yükün halkın omuzuna bindirildiği bir bütçe, 

Kamusal hizmetlerde kesintiye uğrayan bir bütçe,

Faiz bütçesi,

Otoriterleşmeyi derinleştiren bir savaş bütçesiolarak değerlendirebiliriz.

Bütçe; siyasal iktidarların, rejimin demokratik, sosyal hak ve özgürlükler konusundaki duruşunun en önemli göstergesidir. Üretenlerin, değeri yaratanların, yani işçilerin, emekçilerin, halkın, vergi mükelleflerinin, bu ülkede yaşayanherkesin, doğrudan ya da dolaylımekanizmalar aracılığıyla ödedikleri vergilerin nerelere harcandığını ya da harcanmadığını bilmeleri ve bunu denetleyebilmeleri gerekir. Bu denetim bütçeninhazırlanması, uygulanması ve sonuçlandırılması sırasındayapılabilmelidir.

 

Hükümetin yanlış ekonomipolitikaları mevcut ekonomikkrizi derinleştirmekte, çalışmayauygun nüfusun üçte birinden fazlası işsizken ve yakın gelecekte iş bulma umudunu kaybetmiş durumda iken milyonlarca emekçi ailesi kışa hiçbir gelire sahip olmadığı şartlarda girmektedir. Asgari ücret ya da düşük ücretlerle çalışanların eline geçen para temel ihtiyaç maddelerine bile yetmemektedir. Çünkü temel ihtiyaç maddelerindeki enflasyon oranı TÜİK verilerinin çok çok üzerindedir.

 

Bütçe değerlendirmeleri, bu dönemin belirleyici özellikleri göz önüne alınarak yapılmalı, bütçenin sadece teknik açıdan değerlendirmesiyle ya da siyasaliktidardan istenecek ekonomiktaleplerle sınırlandırılmamalıdır. Bütçe hakkı temel bir hak olarak değerlendirilerek; toplumun siyasi partileri aracılığıyla, emekçilerin, işçilerin, üretenlerin özcesi bütçeyi oluşturan vergi mükelleflerinin örgütlü yapıları aracılığıyla bütçenin hazırlanmasında, dağıtılmasında ve denetlenmesinde söz ve karar sahibi olacağımekanizmalar geliştirilmesi için mücadele yürütülmelidir.

 

Mevcut tek adamın elinden çıkan bütçenin her yıl meclise sunulan hedeflerini tutturamadığını rahatlıkla ifade edebiliriz.

Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay % 5’lik ekonomik büyüme ve sadece yüzde 3.5’luk bütçe açığı hedefi ile ülkenin 2023 yılı bütçesine 4 trilyon 470 milyar lira olarak açıklamıştı. 

Oysa 2019 yılından bu yana bakıldığında bütçenin açık vermediği dönem yok.  Son yıllarda yılın ortasında hep ek bütçe yapılıyor. Bazen küresel kriz, bazen pandemi, bazen deprem bahane ediliyor. 2023 Ocak-Eylül aylarına baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre bütçe açığı artışı yüzde bin 27 oldu. Bu da 10 kattan fazla artış demek.

Genel Bütçeye ilişkin ayrıntılı değerlendirmeler konfederasyonumuz KESK başta olmak üzere ilgili kesimler ve alanda çalışma yapan akademisyenler tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle biz genel bütçeye ilişkin değerlendirmeyi bu giriş yazısı ile sınırlı tutup Sağlık Bakanlığı bütçesine ağırlık vermek istiyoruz.

 

Tablo: SağlıkHarcamalarının Yıllar İtibariyle Seyri

 

 

2023  (milyon)**

2024  (milyon)*

TL

Dolar

TL

Dolar

Merkezi Yönetim Bütçesi

1.618

68

2.501

68

Sosyal Güvenlik Kurumu

544.658

22.789

851.264

23.132

Aile Hekimliği

41.951

1.755

77.472

2.105

Toplam

588.227

24.612

931.237

25.305

Nufus Başına Günlük Sağlık Harcaması (TL)

18,7

29,3

Nufus Başına Günlük Sağlık Harcaması (Dolar)

0,8

0,8

 

* Türkiye’de 2024 için toplamsağlık harcamaları %56’lıkartışla 931 milyarolarak hesaplanmıştır.

* TÜİK’e göre 2023 Ekim ayı itibariyle yıllık enflasyon 61,36, ENAGRUP’a göre %126,18’dir

* TÜİK’e göre sağlık alanında gerçekleşen enflasyon ise %81,30’dur

* Sağlık bütçesindeki %56’lık artış TÜİK’in belirlemiş olduğu tüm ürünlerde gerçekleşen enflasyonun 16 puan, sağlık enflasyonunun ise 26 puan gerisindedir.

* Resmi enflasyonun dahi altındaki artış hem reel hem de resmi enflasyona göre sağlık bütçesinin artmadığını azaldığını göstermektedir.

Bu verilerebile baktığımızda toplam genel bütçeninbüyümesi oranına göre Sağlık Bakanlığıbütçesinde de büyüme gözükse de sağlık harcamaları açısından enflasyon, dolar kuru artışları vb. değerlendirildiğinde aslındatoplam bütçe içinde sağlık bütçesi payının artmadığını rahatlıkla görebiliriz.

 


 

Tablo: Sağlık Bakanlığı Bütçesi

 

2023

2024

 

Başlangıç Ödeneği

Harcama

Başlangıç Ödeneği

Harcama

Personel Giderleri137.405.164.000 403.926.442.000 
Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri21.520.972.000 47.721.783.000 
Mal ve Hizmet Alım Giderleri71.672.907.000 134.338.404.000 
Cari Transferler1.782.868.000 3.511.559.000 
Sermaye Giderleri60.405.591.000 142.095.000.000 
Sermaye Transferleri581.045.000 969.190.000 
Genel Toplam293.368.547.000 732.562.378.000 
     
Bağımlılıkla Mücadele2.490.653.000 3.373.023.000 
Koruyucu Sağlık84.039.447.000 202.463.783.000 
Tedavi Edici Sağlık204.035.173.000 518.331.810.000 
Yönetim ve Destek Programı1.976.283.000 6.352.730.000 

Programlar Toplamı

292.541.556.000 730.521.346.000 
Program Dışı Giderler826.991.000 24.041.032.000 
İdare Bütçesi Toplamı293.368.547.000 732.562.378.000 
     
     
Mal ve Hizmet Alım Gideri (Hizmet)18.946.000.000 26.143.118.000 
Sermaye Giderleri (Kira)27.716.000.000 57.554.000.000 
Şehir Hastanesi Toplam46.662.000.000 83.697.118.000 
     
     
Koruyucu Hizmetlerin Oranı

28,6

 

27,6

 
Tedavi Hizmetlerin Oranı

69,5

 

70,8

 
Mal ve Hizmet Alımının Oranı

24,4

 

18,3

 
Personel Harcamalarının Oranı

46,8

 

55,1

 
Şehir Hastanesinin Oranı

15,9

 

11,4

 


 

Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçe teklifine baktığımızda şunları görmekteyiz: Metalaşmış, ticarileşmiş tedavi edici hizmetler en büyük paya sahiptir. Ödeneklerin ne kadarının “tedavi edici hizmetlere” ne kadarınınsa “koruyucu hizmetlere” ayrıldığı önemlidir. Bu gösterge bile tek başına sağlık politikalarının ne olduğunugörmemizi sağlamaktadır.

Sağlık Bakanlığının genel bütçe içerisindeki payı 2022 yılında6,63 iken 2023 yılında 6,56 olarak belirlenmiştir. 2024 ise %6,6 olarak belirlenmiştir ( merkezi bütçe 11.089.037.425.000 – sağlık bakanlığı bütçesi 732.562.378.000 )

Yıllardır sağlık bütçesinin genel bütçe içerisindeki payının yüzde 10’un üzerine çıkarılmasını talep etmemize rağmen pay düşmüştür. Bu da yetmezmiş gibi koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan oran %28,6’ten %27,6’ya düşmüştür. Tedavi edici hizmetlere ayrılan oran ise %69,5’ten %70,8’e çıkmıştır.

 

ŞEHİR HASTANELERİ 2023 BÜTÇESİDEĞERLENDİRME

Seksenli yıllarla birlikte, neoliberal ekonomik ve sosyal politikalar kapsamında, hiçbir bilimsel bilgiye dayanmamasına karşın, “kamu verimsizdir, devletin üretimdeki payı küçültülmelidir” saptamalarına dayanan; kamuya ait işletmelerin özel sektöre satılması ve kamu hizmetlerinin piyasaya açılması ile uygulanan özelleştirmeler, 2000’li yıllarla birlikte hedefi doğrultusunda geliştirilip yeni yeni formlarda uygulanmaya başlandı. Bunlardan en önde gelenini “Kamu Özel Ortaklığı” uygulamaları oluşturuyor. Günümüzde, bütün yönleriyle kanıtlandığı gibi, bu uygulamaların ana hedefi, ülkelerinkamusal kaynaklarının döviz bazında ulus ötesi sermaye sahipleriyle, bunların taşeronları olarak çalışan yerli sermaye gruplarına aktarılmasıdır. Söz konusu sözleşmeler, kamuya ait arsalarıntahsisinden, inşaat içinkredi verilmesine, gelmeyenhasta ve yolcu için ya da geçmeyenaraç için şirketlere karşı döviz bazındaborçlu olmayı kabul etmeye kadar bütünüyle toplumsal yarar karşıtı olan birçok uygulamayı içinde barındırmaktadır. AKP hükümetleri ile birlikte, benzer ekonomik kategorideki ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’nin de emekçi sınıflar, işçiler, köylüler, kendi hesabına çalışanlar vb. için kara deliklerinden önemli birisi de kamu özel ortaklığı kapsamında yürütülen hizmet sunumu, yatırım, bakım ve onarım vb. faaliyetler için şirketlerle yapılan sözleşmeler oluşturmaktadır. Bilindiği gibi ister şehir hastanesi ister köprü ister hava alanı, isterse otoyol vb. için olsun kamu özel ortaklığı kapsamında yapılan sözleşmelerin özü değişmemektedir.

Bu nedenle şehir hastaneleri kamu sağlık harcamaları içerisinde tam karadelik görevi görmektedir.

 

 

ŞEHİR HASTANELERİ YILLAR İTİBARİYLE ARTAN ÖDEME 

 

2023

2024

Hizmet Ödemeleri (tl)

18.946.000.000

26.143.118.000

Kira Ödemeleri (tl)

27.716.000.000

57.554.000.000

Toplam Ödeme (tl)

46.662.000.000

83.697.118.000

Toplam Ödeme Dolar

1.968.860.759

2.274.378.207

 

 

 

 

 2024’te şehir hastanelerin hizmet bedelinde %38’lik artış yapılmış kira bedelinde ise %108’lik artış yapılmıştır. Toplam bütçe ise 46,7 milyar tl’den %79’lik artışile 83,7 milyar tl’yeçıkmıştır.

*Sağlık Bakanlığın 2024 bütçe teklifine göre Sağlık Bakanlığı bütçesinin %11,4’u şehir hastanesineaktarılacaktır.

*2024 bütçesi üzerinden değerlendirme yaptığımızda;

HASTANE BAŞINA MALİYET

Sağlık Bakanlığına bağlı hastane başına800.614.620 tl4 bütçe ayrılmıştır,

ŞEHİR HASTANELERİ YATAK BAŞINA MALİYET

ŞEHİR HASTANELERİ BÜTÇESİNİN KARŞILIĞI

 

ŞEHİR HASTANELERİ ÖZELLEŞTİRME

2024 yılı itibarıyla, tedavi edici sağlık programı kapsamında kira bedeli olarak 57,5 milyar TL, hizmetalımı için de 26,1 milyar TL olmak üzere, toplam83,7 milyar TL ödenmesinin  planlandığı görülmektedir.

Böyle bir tercihi kabul etmiyoruz. Halkın sağlık hizmetleri için ayrılan parası bir avuç şirketeaktarılmamalıdır. Şehir hastaneleri için yapılmış olan sözleşmeler herhangibir tazminat ödenmeden feshedilmeli, planlanan ödemeler durdurulmalı ve şehir hastaneleri daha fazla zaman kaybetmeden devlet hastanelerine dönüştürülmelidir.

 

Sağlık Bakanlığı bütçesinde işkolu emekçilerine yeterli kaynak yok:

Personel giderlerinin Sağlık Bakanlığı bütçe içerisindeki payı 2023 bütçesinde %46, 2024 ise %55 olarak görünmektedir. Sağlıkta dönüşüm programı öncesi 2003 yılında personel giderleri bütçenin%70’ini oluşturmaktaydı.

 

Yoksullaşma, angarya çalışma koşulları, düşük ücretler ve şiddet başta olmak üzere çeşitli baskılarla karşılaşan sağlık emekçilerinin birçoğu yurtdışına gitmeye çalışmaktadır. Artık sağlık emekçilerinin birçoğu Almanca başta olmak üzere çeşitli yabancı dillerde eğitim almaya çalışmaktadır. Türk Tabipleri birliği verilerine göre son on yılda yurt dışına göç eden hekim sayısı yaklaşık 30 kat artmışdurumda.

Bunların yanı sıra, bilindiği gibi Türkiye’de emek gücünü satarak yaşamak zorunda olanların tümü gibi sağlık emekçileri de AKP hükümetleri döneminde daha da yoksullaşmış ve geçinemez hale gelmiştir. Sağlık emekçilerinin temel ücretlerinde emekliliğe yansıyan düzenleme yerine önceki yıllardaperformans yeni adıyla teşvik ek ödemeleri, taban ek ödeme v.b çeşitli isimler adı altında ödeme yöntemleri Hiçbir sağlık emekçisinin aylık gelirinde performans ücretinin payı yüzde 10’u-15’i geçmemeli, gelirlerinin hemen tümününemekliliğe de yansıtıldığı düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

Sağlık Bakanlığı 2024 yılı bütçe teklifinde yer alan hedeflerin neredeyse hiçbiri kabul edilemez. Sağlık Bakanı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapacağı; Sağlık Bakanlığı 2024 Yılı Bütçe Teklifikonuşmasından önce gereklidüzenlemeleri yapmalıdır. Bakanlığın bütçesinde yapılacak düzenlemeler; halkın sağlığının korunmasıve geliştirilmesi önceliğiyle toplumun sağlık sorunlarının en kısa sürede ve kamusal olarak çözülmesi, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının ve özlük haklarının insan yaşamına yakışır, günümüzün koşullarına uygun hale getirilmesi ve şiddetin önlenmesi öncelikli hedefleriyle gerçekleştirilmelidir.

 

2 SB2023 Bütçe Raporu

3 Cumhurbaşkanlığı 2024 Bütçe Gerekçesi

4 SB toplambütçesinin 915 kamu hastanesine bölünmesiyle bulunmuştur

5 KHGM’ne bağlı toplam hastaneyatağı 163.207, bu yatakların 27815’sişehir hastaneleri aittir.

 

Sonuç öneri ve talepler:

Genel olarak 2024 bütçesinive Sağlık Bakanlığıbütçesini incelediğimizde ana gelir kaynağı,yine yaşamak için çalışmakzorunda olanlardan alınmasıhedeflenen, doğrudan ve dolaylı vergilerolarak öne çıkmaktadır. Bununla birlikte, yaşamak için çalışmak zorunda olanların bu durumu değiştirebilmeleri için geliştirme çabası içinde oldukları eylem birlikteliklerinin, emekçilerin ve ezilenlerin örgütsel ve stratejik ortaklıklarını sağlayan iktidar mücadelesini de hedefleyebilmesi gerektiği bütün açıklığıyla önümüzde durmaktadır. Gelecek yıllarda hazırlanacak bütçelerin hedefinin, yaşamak için çalışmak zorunda olanların refahınıve mutluluğunu sağlamakolabilmesinin başlıca yolu bu hedeftengeçmektedir. Bu amaç için yakın ve orta vadede bütçeye ve sağlık hizmetlerinin finansmanına ilişkin ortaya konulmasıve kitleselleştirilmesi gerektiği düşünülenönerileri şöyle sıralamak mümkündür:

  1. Genel bütçe gelirleriiçinde gelir vergisipayı artırılmalıdır. Bu artış, gelir vergisi içindekurumlar vergisi payı artırılarak sağlanmalıdır. Yoksullardan, emekçilerden, ücretlilerden alınan direkt ve dolaylı vergi payları azaltılmalı, sermaye sahiplerinin vergi sorumluluğu arttırılmalıdır.
  2. Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi bütçeninpayı arttırılmalıdır.
  3. Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içindekipayı %10’un üzerineçıkarılmalıdır. SGK pirimgelirleri içinde çalışanların ve kendi hesabına çalışanların payı azaltılmalı, patronların payı artırılmalıdır. SGK’ye genel bütçeden aktarılan pay artırılmalıdır.
  4. Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi devlet harcamalarının payı artırılmalı, SGK ve hane halkları harcamalarının payı azaltılmalıdır. Katkı-katılım, ilave ücret gibi hiçbir ad altında halktan sağlık hizmetleri için ücret alınmamalıdır.
  5. SGK’nin özel hastanelerden hizmet satın alması hizmet başına (fee-for-services) ve vaka başına (case payment) ödemeile değil, toptan bütçeleme(global butgetting) ile olmalıdır.
  6. Sağlık emekçileri sayısı OECD ortalamasına, güvenceli ve kadrolu istihdamla çıkarılmalıdır. 4-d,4b,4c,4924 vb tüm istihdamtipleri ile çalışanların istihdam modeli 4a statüsüne alınmalıdır. İstihdam rejimindeki karmaşa ve adaletsizlik giderilmelidir.
  7. Sağlık emekçilerine ek ödeme, teşvik vb. adlarla yapılan, ekip anlayışını bozan, rekabet oluşturan ve çalışma barışınıbozan ödeme yöntemi yerine yoksulluksınırının üzerinde, tek

kalemde, tamamı emekliliğe yansıyacak şekildetemel ücret ödenmesine başlanmalıdır. Temel ücret üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, kıdem yılı gibi kriterler ile giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Hiçbir şekilde ek ödeme oranları temel ücretin %10’unu geçmemelidir.

  1. Sağlık emekçileri uygulanandöner sermaye uygulamaları nedeniyle kamuda çalışanemsallerine göre daha erken vergi dilimine girmektedir. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret rejimine gidilinceye kadar emekliliğe yansımayan döner sermaye, teşvikv.b isimler adı altında ödenentüm ücretler vergidilimi dışında bırakılmalıdır.
  2. Sağlık hizmetleri sunumu kamunun sorumluluğundadır. Tümüyle kamusal olarak verilmelidir. Özel sağlık kurumlarına aktarılan her türlü pay kaldırılmalıdır. Kamu sağlık kurumları ve sağlık eğitimleri için bütçeden ayrılan pay yükseltilmelidir.
  3. Covid-19 pandemisinde ve en son 6 Şubat Maraş merkezli depremlerdegördüğümüz gibi sağlık sistemleri çökme aşamasına gelmiştir. Mevcut kapitalist sistemin doğaya olan tahakkümü nedeniyle yeni pandemilerin olacağı da öngörülmektedir. Kent rantı nedeniyle sağlıksız kentleşme doğal bir olay olan depremlerin felakete dönüşmesine yol açmaktadır. Bu nedenle toplum sağlığı için Sağlık Bakanlığı’nın kentleşmeden tarım politikalarına, çevre politikalarına ve üretim ilişkilerine kadar müdahil olacak bir yapıya büründürülmesi gerekmektedir. Ayrıca yaşanması muhtemel yeni salgınlara ve isatbul başta olmak üzere beklenen depremlere karşı da bütçe kalemi oluşturulmalıdır.
  4. Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değildir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekmektedir.
  5. Savaş toplum sağlığına zararlıdır. Ülke içinde ve dışında savaşa karşı barış politikalarının geliştirilmesi gibi konularda da sağlıkalanın söz sahibi olması gerekmektedir.
  6. Sağlık hizmetlerinin üretilmesi planlanması ve sunulmasının tüm aşamalarında sağlık emekçileri ve örgütlerini ve halkı karar alma süreçlerine dahil edecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.
  7. Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan sağlık emekçileri derhal görevlerine iade edilmelidir.

 

GAZİANTEP SES ŞUBE YÖNETİM KURULU




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —