‘Neyim Var?’ uygulaması hekimlerin işini, hastaların hayatını kolaylaştırdı

Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, kısa sürede milyonlarca kişinin kullandığı yapay zeka destekli “Neyim Var?” uygulamasının hekimlerin işini kolaylaştırdığını, hastayı doğru hekime yönlendirdiğini, hastaya erken ve doğr

TEKNOLOJİ 22.11.2021 11:48:54 0
‘Neyim Var?’ uygulaması hekimlerin işini, hastaların hayatını kolaylaştırdı

Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, kısa sürede milyonlarca kişinin kullandığı yapay zeka destekli “Neyim Var?” uygulamasının hekimlerin işini kolaylaştırdığını, hastayı doğru hekime yönlendirdiğini, hastaya erken ve doğru tanı imkanı sağladığını söyledi.

 

Sağlık Bakanlığınca geliştirilen yapay zeka destekli “Neyim Var?” uygulaması, kısa sürede vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Hastaların şikayetlerine yönelik tanı tahminleri yaparak gitmeleri gereken poliklinik hakkında bilgi veren sistem, hastanın geçmiş raporlarına göre şikayetlerini değerlendiriyor.

 

e-Devlet veya e-Nabız hesabıyla giriş yapılabilen, kişiye özel raporlama imkanı sunan uygulamayı yaklaşık 1,5 ayda 8,2 milyon kişi kullandı, 500 binden fazla kişi de tüm şikayetlerini doldurarak sistemin yönlendirmesiyle hekimlere başvurdu.

 

İlgi gören uygulama hekimlerin işini kolaylaştırdı

 

Bakan Yardımcısı Birinci, AA muhabirine, “Neyim Var” Projesi’nin dijitalleşmeye başladıkları 2015’teki hayallerinden biri olduğunu söyledi.

 

Basit aile hekimliğinde tedavi edilebilecek ya da gerçekten hastaneye başvurmayı gerektirecek hastalıkları ilgili kişiye ulaştırmayı sağlamak için uygulamayı 1,5 ay önce hayata geçirdiklerini belirten Birinci, “Batı’da basit bir program var. Şikayetleri yazınca hangi branştaki doktora gitmesi gerektiğini yönlendiriyor. Biz e-Nabız datalarıyla kişiye özel raporlar üretmeliydik.” dedi.

 

Bazen basit bir şikayetin kronik rahatsızlığı bulunan kişi için önemli bir şikayetin başlangıcı olabileceğine dikkati çeken Birinci, şunları kaydetti:

 

“Diyabet hastasının görme bulanıklığının retinopati başlangıcı olduğunu görebilirsiniz. Çok hafif diye algılanan ama kişinin hastalıklarına göre çok daha ciddi sonuçlara sebebiyet verebilecek tabloyla da karşılaşabilirsiniz. Bu sebeple Batı’daki uygulamalar yerine kendi yazılımımızı geliştirmek hayalimizdi. Uygulamayı, kişinin geçmiş hastane datalarına bakan ve ona göre şikayetlerini yorumlayan, bunu bir hekim gibi değerlendiren ve hekime de yardımcı olan yapay zeka araçlarını kullanarak Batı’dan hiçbir destek almadan Türk mühendisleriyle geliştirdik.”

 

Uygulamayı yeni devreye almalarına rağmen müthiş ilgi gördüğünü, hekimlerin de işini kolaylaştırdığını anlatan Birinci, sisteme yüklenen şikayetler ve hekimin koyduğu gerçek tanıyla dataların güncellenerek yorumlandığını dile getirdi.

 

“Her gün 10 tane 1000 yataklı şehir hastanesi kadar hasta yanlış branşa başvuruyor”

 

Birinci, uygulamanın ciddi bir yapay zeka sistemiyle çalıştığını ifade ederek, “Hekimlerimizin işini kolaylaştıran, hastayı doğru hekime yönlendiren belki aile hekimliğinde tedavi edilebilecek başka bir hastalık için de önceden bilgilendiren, hastanın da paniğini azaltan, farkına varmadığı çok acil bir durumsa da onu acile yönlendiren bir sisteme sahibiz.” diye konuştu.

 

Türkiye’de her gün yaklaşık 2 milyon kişinin muayene olduğunu ancak bunlardan yüzde 6’sının yanlış bölüme başvurduğunu kaydeden Birinci, her gün 120 bin kişinin yanlış bölüme gitmesinin hem tedavi süreci hem de sağlık finansmanı için ciddi bir yük olduğunu bildirdi.

 

Birinci, uygulamanın teknolojinin gücünü gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:

 

“1000 yataklı şehir hastanesi düşünün, günde 10 bin civarında hastaya bakar. 10 tane 1000 yataklı şehir hastanesi kadar hasta her gün yanlış bir branşa başvuruyor. Biz bu insanların doğru branşa gitmesi, varsa şikayeti önemli mi yoksa basit mi onu değerlendirmesi için uygulamayı geliştirdik. Çok iyi bir hizmet organizasyonu yapsanız da teknolojik araçları düzgün kullandığınızda çok daha nitelikli sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Türkiye, bu alanda önemli bir noktaya geldi, sağlıkta bilişimin üssü durumunda. Çevresindeki ülkelerin sağlık sistemlerini restore edebilecek, onlara liderlik yapabilecek bir seviyeye geldi.”