Doğal yaşam tarzını ilke haline getirmiş, imkanlar ölçüsünde hayatını doğal şartlarda yaşamaya adayan, bu tarza gönül vermiş ve ya tanıyınca doğal yaşam tarzını benimseyecek tüm insanlara yürek dolusu selamlar.
Bu gün doğru bilinen bir yanlışı düzeltmeyi kendime görev bildim.
Özellikle COVİD 19 pandemisi bizi doğal yaşam tarzına sevkederken, bazı bitkilerin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ile ilgili medyada belirli dönemlerde belirli bitkilere ağırlık verilmektedir. Kekik, Sumak, Zeytin yaprağı, Udi hindi vs. gibi.
Bu bitkilerin bağışıklığımızı güçlendirdiği içerdiği bir çok kimyasal bileşenden dolayı gerçektir; Zeytin yaprağında bulunan "Oleuropein" gibi. Herkesin rahatlıkla anlayabileceği üzere zeytin yaprağında sadece Oleuropein değil yanında birçok kimyasal bileşen bulunur ve bunların bir kısmı böbrek ve karaciğer vs. organlarımıza toksik (zehir) etkilidir.
Tüketilmiş her gıdanın vücutta bir yarı ömrü vardır ve etkisi eser miktarda bile devam eder. Düzenli olarak farklı farklı gıda tüketim şekli doğru ve doğal olandır. Düşük doz ve aralıklı tüketim o gıda maddesinin ilaç etkisi göstermesini sağlar.
Faydalı gıdalara abanmayın! Aşırı tüketim toksik etkili bileşenlerin vücutta birikerek zehirlenmelere yol açacağı gibi tek tip gıda tüketimi diğer çeşitli faydalı bileşenden mahrum olacağımız anlamına gelir ki; Bu da bağışıklık sistemini güçlendirmek yerine aksine zayıflamasına neden olur. Aynı gıda ilaç olmak yerine zehir etkisine dönüşür.
Doğru olan bize sunulmuş tüm gıdalardan aşırıya kaçmadan tüketmektir. Bir gün Kekik çayı, suyu veya yağı tüketmeyi tercih ederken diğer günlerin birinde zeytin yaprağı, başka günlerde de sumak veya zerdeçal veya udi hindi çayı, yağı, tozu macunu vs. dönüşümlü olarak tüketmek en faydalı olandır.
"Her madde zehirdir. Zehir olmayan madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran dozdur." Paracelsus