Bilimsel Dişhekimliğinin kuruluşunun yıldönümü olan 22 Kasımlar, 1996 yılından itibaren Sağlık, Milli Eğitim ve İçişleri Bakanlıklarının oluru ile “Dişhekimliği Günü” 22 Kasımı içine alan hafta da 'Toplum Ağız Diş Sağl?
Bilimsel Dişhekimliğinin kuruluşunun yıldönümü olan 22 Kasımlar, 1996 yılından itibaren Sağlık, Milli Eğitim ve İçişleri Bakanlıklarının oluru ile “Dişhekimliği Günü” 22 Kasımı içine alan hafta da 'Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası' olarak bütün yurtta kutlanmaktadır.
Dişçi Mektebi bütçesinin 22 Kasım 1908'de Maarif Nezareti'ne gönderilmesiyle kuruluş sürecinin başladığı Bilimsel Dişhekimliğinin 112. yılında Birliğimiz ve Odalarımızca; mesleki sorunlarımız, toplum ağız ve diş sağlığı farkındalığının arttırılması, koruyucu ve önleyici dişhekimliğine yönelik etkinliklerle kamuoyunun bilgilendirilmesi ve dişhekimliği hizmetlerine ilişkin çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.
Bu yıl maalesef COVID-19 gölgesinde bir Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası ve Dişhekimliği Günü kutlaması yapıyoruz.
COVID-19 ve İzmir depremi sonucu kaybettiklerimizin acısı yüreğimizdeyken bu haftamızı farkındalık yaratmaya yönelik etkinliklerle hatırlatıyoruz. Ağız diş sağlığının genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğinden yola çıkarak topluma verdiğimiz mesajların yanında pandemi döneminin karşımıza çıkardığı sorunları da bir kez daha hatırlatıyoruz. Kamuda hizmet veren dişhekimlerinin filyasyon görevlendirmeleri, filyasyondakilerin sorunları, ADSM’lerde hizmet vermeye devam edenlerin sorunları ve azalan hizmetler nedeniyle hastaların sorunları, serbest çalışan dişhekimlerinin ekonomik ve malzeme temin sorunları bunlardan bazılarıdır.
COVID-19 salgınının ilk karşılayıcıları, doğaldır ki tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık çalışanlarıdır. COVID-19 salgınının başlangıcından bugüne 148 sağlık emekçisini kaybettik. Acımız sonsuzdur. COVID-19 hastalığında mesleki maruziyet açısından, sağlık çalışanları içinde en riskli gruplardan birisi dişhekimleridir. Ne yazık ki COVID-19 ülkemizde halen resmi olarak meslek hastalığı olarak kabul edilmemektedir.
COVID-19’UN TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARI İÇİN MESLEK HASTALIĞI OLARAK KABUL EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR.
Pandemi, üretimde var olan krizi daha da derinleştirmiştir. Ekonomik çözülmeler tüm dünyada ve ülkemizde halkın yaşam standartlarında köklü yıkılmalara neden olmaktadır. Buna bağlı olarak da kamu ve özelde çalışan dişhekimleri de bu krizden fazlasıyla etkilendiler. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı, tarafımızdan defalarca gündeme getirilen çözüm önerilerimizi hayata geçirmelidirler.
COVID-19 Pandemisin yaşandığı bu dönemde halkımız ağız diş sağlığı tedavilerinde büyük sıkıntılar yaşamakta ve ADSM’ lerde hasta birikimi gözlenmektedir. Bunu gidermek için; tüm sağlık hizmetlerinin özelden satın alındığı sistemde, ağız diş sağlığı hizmetlerinin özelden de alınmasının tekrar gündeme getirilmesini istiyoruz.
Komşularımızdan gelen göç dalgası ülkemizi ve bizi hem ekonomik hem sosyokültürel olarak olumsuz etkilemektedir. Son dönemlerde Ülkemizde dişhekimi olduğunu iddia eden denetimsiz çalışan Suriyeli göçmenlerin yarattığı sorunların bir an önce çözülmesini bekliyoruz.
Toplumun ağız diş sağlığında gerçek anlamda düzelme; ancak dişhekimlerinin özelde ve kamuda emeklerinin karşılığını alabildiği, insanca çalışma ve yaşama taleplerinin karşılandığı zaman görülecektir. Son dönemlerde yaşanan ekonomik kriz, döviz kurlarındaki artışın bütün girdi maliyetlerine yansıması meslektaşlarımızın büyük gelir kaybına neden olmaktadır.
Kamuda çalışan dişhekimleri, yüksek enfeksiyon riski, fiziksel yorgunluk ve maddi kayıpların yanında, görev tanımında yer almayan, iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun, meslek tanımına ve onuruna yakışmayan görevlendirmelerle karşı karşıya kalarak tükenmişlik sendromuna sürüklenmişlerdir. Halkın sağlığa ulaşma hakkı kapsamında dental tedaviler yapılamamaktadır.
Döner sermaye uygulaması ve performans sistemindeki yanlışlıklar; bu pandemi döneminde tüm acı sonuçları ile ortaya çıkmıştır. Ödenemeyen veya eşit dağıtılmayan döner sermaye ile karşı karşıya kalınmıştır. Reel maaş düşüşü ve geçim sıkıntısı yaşanmaktadır.
Sorunların tespit ve çözümüne ilişkin talebimiz, meslek örgütlerinin sürece derhal dahil edilmeleridir. Meslek örgütleri Sağlık Bakanlığı Bilim Kuruluna alınmalı, Odalarımız İl Pandemi Kurullarında muhakkak temsil edilmelidir. Alınacak önlemlerde ve görevlendirmelerde görüşleri alınmalı, karar mekanizmalarında söz sahibi olmalıdırlar.
Anayasa’nın 135. Maddesi ile kamu kurumu niteliğinde kurulmuş meslek birliklerinin ve odalarının görevlerini yerine getirebilmesi için kamusal yetkilerinin korunması zorunludur ve bu zorunluluk demokrasinin güvencesidir.
Meslek kuruluşlarının özerkliği kamu idaresinden bağımsız olarak karar ve yürütme organlarını seçebilme hak ve yetkisini içermektedir. Özerklik, kurumların dış etkilere karşı korunmasını güvence altına almaktır. Meslek kuruluşlarının zayıflatılmasının hiçbir toplumsal yararı yoktur. Gündeme getirilen Meslek Birlikleri Kanunlarına yönelik müdahale söylem ve eylemlerinden kesinlikle ve geri dönüşümsüz olarak vazgeçilmelidir.
Türk Dişhekimleri Birliği ve 37 Dişhekimleri Odası, 35 yıllık geçmişlerinden gelen birikimle halkın ağız diş sağlığı ve mesleğin sorunları ve çözümleri konusunda yeterli bilgi ve tecrübeleri ile ulusal ağız diş sağlığı politikalarının oluşmasında katkı yapmaya hazırdır.
Bu yıl yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen toplumumuzun ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendirilmesi, bireylerin ağız ve diş sağlığının korunması ve iyileştirilmesinde, her türlü bakım ve tedavinin gerçekleştirilmesinde, pandemi ile savaşta en önde olan tüm meslektaşlarımızın bu önemli gününü kutlar, sağlıklı ve tüm özlük haklarımıza sahip olacağımız gelecek dişhekimliği günlerinde buluşmayı dileriz.
Türk Dişhekimleri Birliği