Tarih: 23.12.2025 18:53

Asgari ücret açıklandı

Facebook Twitter Linked-in

ASGARİ ÜCRET 28 BİN 75 TL OLDU

2026'da uygulanacak asgari ücretinde işçi tarafının katılmadığı tespit komisyonu sürecinin sonuna gelindi.Ve  2026 asgari ücreti yüzde 27 artışla 28 bin 75 TL oldu.

Bakan Işıkhan'ın açıklamalarına göre asgari ücret net 28 bin 75 TL, brüt 33 bin 30 TL oldu.

Türkiye'de milyonlarca çalışanın dikkat kesildiği asgari ücret sürecinde son toplantı için komisyon buluştu.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun üçüncü ve son toplantısı için işçi kesimi dışındaki taraflar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde saat 18:00'de bir araya geldi.

2026 asgari ücreti yüzde 27 artışla 28 bin 75 TL oldu.

Toplantının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan asgari ücrette esas olanın yapılan artışların etiketlerde eriyip gitmemesi,artışlarda satın alma gücünün erimemesinin önemli olduğu mesajını verdi.

 

CHP genel başkanı Özgür Özel " Ak Parti, milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücreti %27 artışla 28 bin 75 lira olarak açıkladı.

Bugün resmi açlık sınırı 30.000 liradır.
Asgari ücret tarihimizde ilk kez, açlık sınırının altında açıklanmıştır.

Defalarca uyardık, işçinin hakkı olan 39.000 lirayı istedik. Ama salonlara hapsolan Ak Parti sokağın sesini duymadı, 2026'nın sefalet yılı olacağını bugünden ilan etti.

Bu ülkede havaalanını, köprü, yol işleten zenginlere geçiş garantisi var ama asgari ücretlilere geçim garantisi yok!
İşte Ak Parti'nin kara düzeni budur!

Kimse yanlışa düşmesin. Bu rakamın, bu rezaletin tek sorumlusu Sayın Erdoğan'dır.

25,1 milyon insanın imza vererek 'git' dediği, bu dakikalarda milyonlarca çalışanın başını öne eğdiren Erdoğan, artık sandıktan kaçamaz.

2026 geçim yılı olamayacağına göre
2026 seçim yılıdır!!!

 

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

 

ARTIK YETER!
ASGARİ ÜCRET SEFALET ÜCRETİ OLMASIN!
2026 YILI İÇİN ASGARİ ÜCRET 76.000 TL NET OLSUN!
Yerli ve yabancı parababaları ile onlarla iş birliği içindeki siyasi iktidarlar, ülkemizi ve dünyayı kendileri için dikensiz gül bahçesine çevirmeye çalışmaktadır. Kârlarına kâr, servetlerine servet katarken; işçi sınıfına ise ölmeyecek kadar bir ücret dayatılmaktadır.
Bugün Türkiye'de Asgari Ücret, milyonlarca işçi ve ailesi için açıkça bir sefalet ücreti haline gelmiştir.
Asgari Ücretin hangi kriterlere göre belirleneceği; uluslararası sözleşmeler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından açık biçimde tanımlanmıştır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne göre:
"Çalışan herkesin, kendisi ve ailesi için insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sağlayan, adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır." (Madde 23)
ILO'ya göre ise Asgari Ücret;
"İşçilerin ve ailelerinin ihtiyaçları, ülkedeki genel ücret seviyesi, hayat pahalılığı, sosyal güvenlik yardımları ve diğer sosyal grupların göreli yaşam standartları dikkate alınarak belirlenmelidir."
Ancak Türkiye'de hiçbir dönem Asgari Ücret bu kriterlere göre belirlenmemiştir.
Bugün ülkemizde yaklaşık 17 milyon sigortalı işçinin %40'dan fazlası Asgari Ücretle çalışmaktadır. Kayıt dışı çalışanlar da dikkate alındığında, toplam çalışanların yarıdan fazlası Asgari Ücretlidir.
Avrupa ülkelerinde ise Asgari Ücretle çalışan işçilerin oranı ortalama %5 civarındadır.
Türkiye'de Asgari Ücret, ortalama ücret haline getirilmiştir. Toplam sigortalı işçilerin yalnızca %14'ü sendikalı, %7'si ise toplu iş sözleşmesi kapsamındadır. Bu tablo, işçi sınıfının bilinçli biçimde örgütsüz bırakıldığını göstermektedir.
Bu işsizlik ve pahalılık cehenneminin sorumluları; yerli-yabancı parababaları onların siyasi ve ekonomik örgütleri ve sarı sendikacılık anlayışıdır.
İşçi sınıfımızdan mücadelesinde egemen durumda olan sarı gangster sendikacılık da bu durumu ortaya çıkmasının sorumlularındandır. Bizler biliyoruz 1952'de Türk-İş'in kurulması ve güçlenmesi sermaye sınıfının çıkarları için CIA uzmanları tarafından sağlanmıştır.
ASGARİ ÜCRET, İNSAN ONURUNA YARAŞIR
BİR YAŞAMI KARŞILAMAK ZORUNDADIR
Asgari Ücret Tespit Yönetmeliği'nde açıkça belirtildiği üzere:
"Asgari Ücret; işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir."
Bugün yürürlükte olan Asgari Ücret, bu tanımın çok uzağındadır.
GERÇEKLER VE AÇIK KAYNAKLI 2025 VERİLERİ
TÜRK-İŞ – Kasım 2025
· Açlık sınırı (4 kişilik aile): 29.828 TL
· Yoksulluk sınırı (4 kişilik aile): 97.159 TL
· Bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti: 38.752 TL
BİSAM – Birleşik Metal-İş (Kasım 2025)
· Açlık sınırı (4 kişilik aile): 27.289 TL
· Yoksulluk sınırı (4 kişilik aile): 94.393 TL
· Bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti: 43.882 TL
Birleşik Kamu-İş (Kasım 2025)
· Açlık sınırı (4 kişilik aile): 30.327 TL
· Yoksulluk sınırı (4 kişilik aile): 93.697 TL
Bu verilerin tamamı, mevcut Asgari Ücretin yalnızca yoksulluk sınırının değil, açlık sınırının da çok altında kaldığını açık biçimde ortaya koymaktadır.
2025'E AİT DİĞER SOMUT GERÇEKLER
· Türkiye, geçmişte Avrupa'da birçok ülkeden daha yüksek Asgari Ücrete sahipken; bugün Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan'ın dahi gerisine düşürülmüştür.
· En zengin %20'lik kesimin milli gelirden aldığı pay artarken (%49,8), en yoksul %20'nin aldığı pay (%6,3) sürekli azalmaktadır.
· Siyasi iktidar olan AKP Hükümeti, asgari ücreti; bağımsız akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) Kasım ayı verilerine göre aylık %2,13, yıllık %56,82 olarak açıklanan enflasyon oranlarını ve gerçekliği olmayan TÜİK verilerini dahi esas almadan belirlemektedir.
TÜİK tarafından Kasım 2025 Tüketici Fiyat Endeksi yıllık %31,07, aylık ise %0,87 olarak açıklanmış olmasına rağmen, asgari ücret hedeflenen düşük enflasyon oranlarına göre tespit edilmektedir. Bu durum kabul edilemezdir. Asgari ücretin bu şekilde belirlenmesi, asgari ücretlinin reel ücretlerinin düşmesine ve daha da yoksullaşmasına yol açmaktadır.
· 2025 yılında işverenlere sağlanan SGK prim ve teşvik destekleri yüz milyarlarca liraya ulaşmıştır.
2014'ten bu yana sermayeye aktarılan desteklerin toplamı yaklaşık 60 milyar doları aşmıştır.
· Bu kaynaklar işçilere değil, sermayeye aktarılmaktadır.
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU DEMOKRATİK DEĞİLDİR
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısı anti-demokratiktir ve işçilerin gerçek taleplerini yansıtmamaktadır. Sarı sendikacılık anlayışı, milyonlarca işçiyi sefalet ücretine mahkûm etmektedir.
TALEPLERİMİZ NETTİR
· Uluslararası sözleşmeler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, ILO ilkeleri ve Asgari Ücret Tespit Yönetmeliği esas alınmalıdır.
· Asgari Ücret, işçinin ailesiyle birlikte insanca yaşayabileceği düzeyde belirlenmelidir.
· İşverenlere sağlanan teşvikler işçilere yönlendirilmelidir.
· Gelir ve servetin paylaşımında adalet sağlanmalıdır.
· Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm anti-demokratik yasalar ve uygulamalar kaldırılmalıdır.
BU NEDENLE DİYORUZ Kİ:
Asgari Ücret sefalet ücreti olmasın!
2026 yılı için Asgari Ücret 76.000 TL NET OLSUN!
Vergide adalet istiyoruz!
Servetin ve gelirin paylaşımında adalet istiyoruz!
Yaşasın işçilerin birliği!
İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!
Kahrolsun sarı sendikacılık!
Yaşasın DİSK!
Yaşasın Nakliyat-İş!
17.12.2025
Nakliyat-İş Sendikası
Genel Merkezi
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —