Mutluluğun Formülünü Sonunda Buldum (C11 H12 N2 O2)

Mutluluğun Formülünü Sonunda Buldum (C11 H12 N2 O2)

Ömrümüz hep mutluluğu aramakla geçiyor; Sanki çok uzakta, ulaşılmaz, erişilmesi zor soyut bir kavram olarak bilinçaltımıza kazınmış.

Ömrümüz hep mutluluğu aramakla geçiyor; Sanki çok uzakta, ulaşılmaz, erişilmesi zor soyut bir kavram olarak bilinçaltımıza kazınmış. Erkek-kadın, çocuk-yaşlı, evli-bekâr, din, dil, ırk, milliyet gözetmeksizin müptelası olmuşuz mutluluğun. Aslında bu arayış, insan oluşumuzun, varlığımızın doğasından kaynaklanan bir durumdur.

 

Zihnimiz ve aklımızın dışında bedenlerimiz kısmen erişmiştir mutluluğa, birtakım erken hazza kavuşturan beslenme alışkanlıkları geliştirerek (Ekmek ve unlu mamuller, şekerli gıdalar vs. gibi). Bilinçsizce tıkınırken besinlerin içeriğini bilmeden, verdiği mutluluğun sarhoşluğuna kapılmış; Bu alışkanlıklarımızın madde bağımlılığından tehlikeli olduğunun farkına varamamışız.

 

Hâlbuki mutluluk bize çok yakın, hemen elimizin altında, sadece elimizi uzatarak, bazen de birkaç adımda ulaşabileceğimizi söylesem şaşıracağınızı biliyorum ancak bu gerçek. Hem de en güvenli ve zararsız biçimde yakalayabiliriz mutluluğu.

 

Buraya kadar felsefi yönünden değerlendirdiğimiz mutluluğun formülüne gelin bir de tıbbi yönden bakalım. Nedir bu mutluluğun formülü, kimyasal özelliği nedir, vücutta nelere sebep olur, bu ürünü nereden temin edebiliriz, bu formülü taşıyan ürünlere erişemezsek bedenimizde ne gibi değişikliklere sebep olur?

 

 

Resimde görülen ve C11 H12 N2 O2 kimyasal formülüyle bilinen, Triptofan denilen, vücudumuzda üretemediğimiz ve dışardan edinmeye mahkum olduğumuz bir amino asitten bahsetmek istiyorum.

 

Triptofan ve diğer amino asitler beyine gelen ve beyinden giden biyokimyasal mesajların iletiminde yardımcı olan proteinlerin yapı taşlarıdır. İnsan vücudunun protein sentezi için kullandığı temel amino asitlerden biri triptofan olarak bilinir. Triptofan, beynin “iyi hissetme kimyasalı” olan serotoninin öncü maddesidir. Bu esansiyel amino asiti yüksek miktarda içeren gıdaları tüketmek vücutta serotonin düzeylerini arttırır. Ancak sigara içtiğinizde, alkol kullandığınızda, yüksek miktarda şeker ürünleri tükettiğinizde veya anormal derecede düşük kan şekeri düzeyleriniz varsa triptofanın serotonine dönüşümü azalır. Duygulanımınızda düşüşler, mutsuzluk, depresyon belirtileri oluşur.

 

Bu temel amino asidi içeren gıdalar tüketildiğinde karaciğer tarafından B3 vitaminine (niasin) dönüştürülür. Niasinin triptofana dönüşümü bu vitaminin kandaki seviyesini dengeler. Ayrıca kolesterolü düşürür, kan dolaşımını arttırır ve hafızayı geliştirmeye yardımcı olur. Bu besinler uyku düzeni, iştah ve bireyin ruh halinin düzenlenmesine yardımcı olur. Bu nedenle triptofan depresyon, anksiyete ve uykusuzluk gibi çeşitli koşulları tedavi etmek için kullanılır. Triptofan içeriği yoğun gıdaları yemek rahat, huzurlu hissetmenize neden olur.

 

Triptofan içeren gıdalar nedir diye baktığımızda kırmızı ve beyaz et, peynir, balık gibi hayvansal kaynaklı gıdalarda da bulunmasına rağmen; hayvansal gıdaların kronik toksisite, asidoza neden olmaları ve antioksidan içerik açısından zayıf etkinliğinden dolayı bitkisel kökenli gıdaları tercih etmenizi öneririm.

 

Muz, çilek, elma, portakal, böğürtlen, ananas, avokado ve şeftali gibi meyveler,

Fıstık, ceviz, Antepfıstığı, kaju, badem, fındık ve kestane gibi çiğ kuruyemişler,

Kuşkonmaz, hardal yeşilliği, kış kabağı, patlıcan, ıspanak, brokoli, bezelye, yosun, lahana, soğan, domates, mantar, karnabahar, patates ve salatalık gibi sebzeler,

Kuru fasulye, soya fasulyesi, barbunya fasulyesi, maş fasulyesi ve nohut gibi bakliyatlar,

Kırmızı ya da kahverengi pirinç, buğday, mısır, arpa ve yulaf gibi tahıllar,

Kabak, çemen, susam, keten tohumu ve ayçiçeği gibi tohumlar triptofanı bol miktarda içerir.

 

Triptofan amino asidini içeren gıdalardan az tüketildiğinde triptofan eksikliği oluşur. Bu eksiklik beklerde ve çocuklarda kilo kaybına yol açabilir. B3 vitamini eksikliğine neden olabilir ve bu vitaminin eksikliği de pellegra dediğimiz bir hastalığa yol açabilir. Pellagra, triptofanın B3 vitaminine dönüşümünde ortaya çıkan problemin neden olduğu sindirim sistemi rahatsızlığı da içeren sinir sisteminde sorunlar ya da ruhsal bozukluklar ile karakterize metabolik bir hastalıktır. Bu durum malnütrisyon, alkolizm veya diğer beslenme bozukluklarından da kaynaklanabilir. Triptofan içermeyen bir diyet aynı zamanda depresyon, egzema, anksiyete ve düşük konsantrasyon seviyelerine yol açar ve düşük serotonin seviyelerine neden olur ve mutsuzluk oluşturur.

 

Görüldüğü gibi dünyada en çok bulunan Karbon, Hidrojen, Azot ve Oksijenden oluşan kimyasal yapı C11 H12 N2 O2 formülündeki triptofan tüm evlerde kolayca bulunabilecek sebze, meyve, kuruyemiş, tahıl, bakliyat ve tohumlarda mevcut, erişimi kolay, güvenli ve sürekli tüketime uygundur. Soframıza kadar gelen besinleri doğru tercih ve yeterli miktar alarak mutluluğu kolaylıkla yakalayabiliriz.

 

Mutlu olun, OH deyin, sağlıcakla kalın.

 

Dr. Recep TANRIÖVER