CHP Milletvekili Yılmazkaya, “ Maalesef böyle bir felaket sonrası, insanlar nereye gideceğini bilemedi. Şehrin valisi, belediye başkanı, şu toplanma alanına gidin diyemedi. Gaziantep’in bir deprem eylem planı yoktu.”dedi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya ve CHP İl Başkanı Neşet Uçar, düzenledikleri basın toplantısında 6 Şubat gecesinden bugüne deprem felaketinde yaşananları değerlendirdiler.
İNSANLAR NEREYE GİDECEĞİNİ BİLMİYORDU
6 Şubat Pazartesi günü saat 04:17’den sonra Gaziantep’in büyük bir kaos içerisine girdiğini iddia eden CHP İl Başkanı Neşet Uçar, “ 04:17’den sonra 15-20 dakika içerisinde şehir trafiği bir kaosa dönüştü. Arabaya sığınan insanlar yollara düştü. Ama nereye gideceklerini bilmiyorlardı. Bir toplanma alanımız yoktu. İnsanlar ne yapacağını bilmiyor, yetkililerden de net bir açıklama gelmiyordu.
Bitiğiniz üzere Gaziantep’te o gün aşırı derece soğuk ve yağmur vardı. Gaziantep milletvekilimiz ile beraber AFAD koordinasyon merkezine gittik. Maalesef orada da bir kaos yaşanıyordu. Kimse ne yapacağını bilmiyordu. Bir deprem eylem planında kimin ne yapacağı belli olur ama yoktu. Orada gönüllü olarak gelen kurtarma ekiplerindeki arkadaşlarımız saatlerce kapıda nereye gideceklerini ne yapacaklarını bilmeden beklediler.
Bildiğiniz üzere Genel Başkanımız Gaziantep’e Kadın Kolları Genel Başkanımız ve parti meclis üyemiz Aylin Nazlıaka’yı atadı.
İlk günün öğleden sonrası için genel başkanımızın talimatı ile Nurdağı ve İslâhiye’ye hareket etmek üzere yola çıktık. Adana-Tarsus-Şanlıurfa otoyolu belli bir mesafeden sonra maalesef depremden ciddi bir zarar görmüştü. Geri döndük ve eski yolumuzdan ve köy yolundan Nurdağı’na ulaştık.
Nurdağı neredeyse tamamen kaderine terk edilmiş bir ilçeydi. Aynı kaosu oradaki AFAD merkezinde de gördük. İnsanlar çaresiz sağ sola koşturuyorlardı. Enkaz altında kalan tanıdıklarını kurtarmak için çaresizce mahşer günü gibi koşturuyorlardı. Daha sonra İslâhiye’ye geçtik aynı tablo orada da vardı.
Bir afet ortamı ne kadar kötü yönetebilirse o kadar kötü yönetilmişti arkadaşlar. İnşallah bu felaketten ders alırız. Sonraki günlerde hayırsever esnafımız, işadamlarımız ve belediyelerimiz imdada yetiştiler. Hepsine teşekkür ediyoruz. Ancak bu deprem bir kez daha bize kötü yönetildiğimizi ortaya koydu.”dedi.
DEVLET VARDI AMA HÜKÜMET YOKTU
Kendisinin de deprem anını birebir yaşayan, ailesiyle birlikte arabaya sığınan bir depremzede olduğunu belirten CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, “ 6 Şubat sabahında insanların nereye gideceğini bilmediği, toplama alanı bulunmayan, yetkililerin ne yapacağını bilmediği bir Gaziantep ile karşılaştık. Şehrin valisi, belediye başkanı şuradaki toplanma alanına gidin diyemedi. Herkes kendince çözüm üretmeye çalıştı. Bunun sonucunda da trafikte kaos yaşandı. İnsanlar nereye gideceğini bilemeden yollara döküldü.
48 saat boyunca maalesef ilimizde de bu 11 ilde de devlet vardı, ama hükümet, iktidar yoktu. Kimse bizi kandırmasın. Biz 8:00-9:00 gibi kendimize geldiğimizde 10.30 gibi AFAD toplantısına giden ilk milletvekiliydik, başka milletvekili yoktu. İçişleri bakan yardımcısı Gaziantep’teymiş. Onun başkanlığında AFAD toplantısı yapılıyordu. Orada insanların ne yapamadığını, ne kadar koordinasyonsuz olduğunu, bir orkestra şefinin olmadığını gördük. Saat 13:30’da Nurdağı’na geçmeye çalıştık. Zorla ulaştığımız Nurdağı’ndan İslahiye’ye geçemeyip geri döndük. Yine ertesi gün çalışmaları takip etmek için Nurdağı’na gittiğimizde hala o enkazların altında hiçbir çalışma olmadığını gördük. İnsanlar ilk 24 saat ilk 48 saat kendi canlarını kendi yakınlarını kendi imkanlarıyla kepçe ile traktörle yakınlarını, dostlarını toparlayarak kurtarmaya çalıştılar. 21 yıllık bir iktidarın ülke adına hiçbir konuda hazırlıklı olmadığını ve iyi yönetemediğini bir kez daha ortaya koydu.”şeklinde konuştu.
EKİPMANINIZ OLMAYABİLİR AMA ORGANİZE OLMALISINIZ
Deprem sonrası görevlendirmenin ardından oldukça zor şartlarda Gaziantep’e geldiğini belirten CHP Kadın Kolları genel Başkanı Alin Nazlıaka, “.Sayın il başkanım ve milletvekilim az önce il başkanım o gün yaşananları anlattı. Afetler önlenemez; adı üstünde doğal afet. Ama afetin felakete dönüşmesi önlenebilir. Sizin böyle sizin böyle bir afet karşısında yeteri kadar ekibiniz ekipmanınız olamayabilir. ama böyle bir afeti yönetecek planınız programınız ve bununla ilgili bununla ilgili olarak bir koordinasyon sisteminiz olmalıdır. Ama görüyoruz ki Van depreminin üzerinden 13 koca yıl geçmiş. Gölcük depreminin üzerinden 24 koca yıl geçmiş. Elazığ-İzmir depremlerinin üzerinden üç koca yıl geçmiş. Fakat bu ülkede bir afet eylem planı oluşturulmamış ya da oluşturulduysa da liyakatsiz kadrolar nedeniyle yapılması gerekenler yapılmamış.
Öylesine acziyet içerisinde, öylesine beceriksiz liyakatsiz kadrolar tarafından yönetilen bir iktidar var ki ne yazık ki ülkemiz böyle bir deprem karşısında az önce ifade edildiği gibi büyük bir çaresizlik yaşıyor. Az önce il başkanımız anlattı. Genel Başkanımız deprem olur olmaz hemen ilk saatlerde bütün 11 ildeki il başkanlarımızı arıyor bilgi alıyor. Ardından hızla valileri arıyor, kaymakamları arıyor, belediye başkanlarını arıyor. Birilerinin yaptığı gibi bizden olan bizden olmayan diye ayırt etmeden arıyor.
Ben de görevlendirmenin arından Gaziantep’e geldim. Büyük bir kaosla karşılaştım. Utanarak söylüyorum; ama güzel memleketimiz koskoca bir mezarlığa dönüştü. Bugün halen enkaz altında yakınlarının cansız bedenini bekleyen vatandaşlarımız var. Bizler biliyoruz ki bu yaşadığımız Erdoğan’ın dediği gibi öyle kader falan değil. Bu basbayağı cinayet, bu bir katliam. Bunun adını koymamız gerekiyor. Değerli arkadaşlar depremin en kritik saati dediğimiz altın saat denilen o ilk 24 saat içerisinde az önce söylenildiği gibi iktidar tarafından görevlendirilmiş devlet yetkilileri yoktu. ilk 48 saat içerisinde gene bahsettiğimiz ekipler ekipmanlar iktidar tarafından yönlendirilmiş kadrolar yoktu. İlk 72 saat içerisinde bile çoğu yerde doğru düzgün bir çalışma yürütülemedi. Yani altın saatleri böyle göz göre göre harcadı ülkeyi yönetenler.
Şimdi depremin 25 günündeyiz. Biz bugünden sonra afet bölgelerinde birer kadın danışma merkezi kurmaya karar verdik. Kadın kollarımızdan bir arkadaşımız orada bulunacak. Gelen kadın arkadaşlarımız istediği gibi sorunlarını paylaşacak, biz de onları uzman kadrolarla buluşturacağız. Bir kadın hastalığı varsa konusunda uzman doktorla buluşturacağız. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik ihtiyacı varsa bir psikolog ile buluşturacağız. Hukuki bir destek almak istiyorsa da bir avukatla buluşturacağız. Asla ve asla vatandaşımızı bu süreçte yalnız bırakmayacağız. Yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlayacağız.”şeklinde konuştu.
(C.BOZKURT/gazeteekspres.com)
