Diyabet'te Beslenme Tedavisi

Diyabet

Prof. Dr. Ersin Akarsu İç Hastalıkları ve Endokroloji Özel Muayenehanesinde danışanlarına hizmet veren Dyt. Gamze Çelik; Okuyucularımız için 'Diyabet Hastalarına Beslenme önerilerinde bulundu'.

DİYABET HASTALARINA BESLENME ÖNERİLERİ

 

Diyabet hastalığı, pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizliği veya insülinin etkisine dokularda direnç olması sonucu kandaki şeker miktarının yükselmesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Maalesef bu hastalık yaşlı / genç her yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir.

 

 

Diyabet hastalarında görülen en sık diyabet tipleri aşağıdaki şekildedir;

Tip 1 Diyabet: Vücut çok az insülin yapar veya hiç insülin yapmaz.

Tip 2 Diyabet: Vücut insülin yapar fakat yeterli kullanılmaz.

Gebelik Diyabeti (Gestasyonel Diyabet): Gebelik esnasında ortaya çıkan diyabet türüdür.

Diyabet tedavisinde diyabet ile mücadelenin en önemli basamaklarından biridir. Diyabet diyeti, halk arasında bilinenin aksine yasaklar listesi değildir. Dengeli bir beslenme sürecidir. Diyabet diyetinde uygulanan beslenme programlarında besin ögeleri dengeli olarak yer almalıdır. Diyet programları kısıtlayıcı bir diyet planı olmayıp, tüm besin gruplarını içeren, düşük yağ ve karbonhidrat içeriğine sahip, sebze ve tam tahıl ağırlıklı bir yeterli ve dengeli beslenme planından oluşmaktadır. 

 

DİYABETTE BESLENME TEDAVİSİ

 

Kişiye göre hazırlanmış bir beslenme programı, diyabet hastalarının sağlıklı ve kaliteli bir yaşam tarzı gösterebilmeleri için tedavinin temelini oluşturmaktadır. Diyabet hastalarının beslenme tedavisinde amaç metabolik kontrolü sağlamaktır. Özellikle Tip II diyabetliler için hazırlanmış iyi bir beslenme planı kan şeker seviyelerini normal düzeylerde tutmaları için önemlidir.

 

Her birey birbirinden farklı olduğu için diyabetli bireylerin de diyet programları yaşam şekillerine göre farklılık gerektirir. Diyabet hastalarında ayrıca standart bir diyet listesi yoktur ve kişiye özgü hazırlanmaktadır. Diyabetli bireylerin beslenme tedavileri; yaşına, bo­yuna, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, sosyo­ekonomik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Beslenme programı ki­şiye özel olmalıdır. Diyabetli bireyler yeterli ve dengeli beslenebilmeleri için enerji ve tüm besin ögelerinden önerilen miktarlarda almaları gerekir. Yeterli ve dengeli beslenen diyabetli bireyler, günlük vitamin ve mineral ge­reksinmelerini ise yine diyetle karşılayabilirler.

 

Beslenme planı hazırlanırken en önemli nokta aksi bir durum yoksa diyabetli kişinin vücut ağırlığını korumaya yönelik olmalıdır. Bu kişiler en az 6 öğün olacak şekilde beslenmelidir. Protein, karbonhidrat ve yağlar gereksinmeleri karşılayacak düzeylerde diyette yer almalıdır. Alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır.

Bu beslenme süreci başla – bitir periyotlu dönemlik olmamalıdır. Kişi kendisine özgü hazırlanan dengeli beslenme planlarını uygulamayı hayatı boyunca beslenme kültürü haline getirmelidir. Beslenme planı yeterli ve dengeli olacak şekilde hazırlandığında kan şekeri normal seviyelerde kalır.

 

DİYABETTE ENERJİ DENGESİ

 

Uygun vücut ağırlığının sağlanması ve sürdürülmesi diyabetin kontro­lünde büyük önem taşımaktadır. Enerji dengesi, vücut ağırlığının korun­masını sağlar. Aşağıda harcanan enerji ve alınan enerji arasındaki sonuçları gösteren bir karşılaştırma yapılmıştır.

 

 

DİYABETTE TÜKETİLMESİ ve TÜKETİLMEMESİ GEREKEN BESİN ÖĞELERİ

 

Besinler 3 gruba ayrılmaktadır. Bunlar karbonhidratlar, proteinler ve yağlardan oluşmaktadır.

 

 

♦  Karbonhidratlar

Diyabetli kişilerde kan şekerini direkt olarak etkileyen besin grubu ise karbonhidratlardır. Karbonhidratlar kendi arasında 2 gruba ayrılmaktadır.

·      BASİT (HIZLI) KARBONHİDRATLAR : Glikoz şeklinde direkt kana karışır ve kan şekerimizi hızlıca arttırırlar. Bu nedenle bu besinleri çok fazla tüketmemeye özen göstermeliyiz. Bu gruptaki karbonhidratlara örnek olarak; şeker, bal, reçel, pekmezi gösterebiliriz.

·      KOMPLEKS (YAVAŞ) KARBONHİDRATLAR: Daha uzun sürede sindirim, emilim olduğu için kan şekerimizin daha yavaş ve düzenli bir şekilde yükselmesini sağlarlar. Bu gruptaki karbonhidratlara örnek olarak ise; tam tahıllı besinler, kuru baklagiller, meyve  

Karbonhidratların tüketiminde glisemik indeks oranı dengesi çok önemlidir. Glisemik İndeks, karbonhidrat içeren besinlerin kan şekerini yükseltme hızıdır. Glisemik indeksi yüksek besinler kan şekerinizi hızlı yükseltir. Diyabette beslenmedeki amaç; kan şekerinin yavaş ve dengeli yükselmesidir. Glisemik İndeksi yüksek besinler; patates, incir, üzüm, kavun, muz, karpuz, kuru meyveleri kapsar.

 

Önemli Uyarı

Glisemik indeksi yüksek besinleri tüketeceğimiz zaman miktar/porsiyon ölçülerine dikkat etmemizin yanı sıra iyi kontrollü şeker düzeylerine sahip olmamız gerekmektedir.

Karbonhidratların tüketiminde bilmemiz gereken son husus ise posa’dır. Posa, bitkisel karbonhidratların sindirilmeyen kısmıdır. Örneğin; tam tahıllı besinler, sebze, meyve ve kuru baklagiller posa içeren besinler olarak gösterilebilir.

Bol posalı beslendiğimizde yediğimiz besinler daha uzun sürede sindirilir, kan şekerimiz yavaş yükselir. Aynı zamanda bol posalı beslenmek, kan yağ dengesinin düzenlenmesine yardımcı olur.

 

♦  Proteinler

Protein ihtiyacı bütün yetişkinlerde aynıdır. Sadece gebelik, böbrek rahatsızlıkları gibi özel durumlarda ihtiyaç arttırılabilir veya azaltılabilmektedir. Uzun süreli kontrolsüz diyabet sonucu böbreklerimiz yorulmaya başlıyorsa protein kısıtlanmalıdır. Proteinler kendi arasında 2 gruba ayrılmaktadır

·      Hayvansal Proteinler: Et, süt, yumurta.

·      Bitkisel Proteinler: Kuru baklagiller, kuruyemişler.

Kolesterolümüz yüksek ise, haftada 2 günden fazla kırmızı et ve yumurta tüketimi önerilmemektedir. Haftada en az 1 gün balık tüketimi kalp sağlığımızın korunmasına yardımcı olmaktadır.

 

♦  Yağlar

Diyabette sağlığın korunmasında, diyetle alınan yağ gruplarının dengede olması önerilmektedir. Yağlar da kendi arasında 2 gruba ayrılmaktadır;

·      Doymuş Yağlar: Oda sıcaklığında katı görünümde olan yağlardır. Bunlar; tereyağ, kuyruk yağı, margarin. Doymuş yağların fazla tüketimi kalp rahatsızlıkları riskini arttırmaktadır.

·      Doymamış yağlar: Zeytinyağı, ayçiçeği, mısırözü yağlarıdır. Doymamış yağlar tüketilmesi önerilen yağlardır .Yine de tüketilen miktara dikkat etmek önemlidir.

 

HİPOGLİSEMİ

           Hipoglisemi, kan şekerimizin düşmesine bağlı oluşur .Kan şekerinin 70 mg/dl ’nin altına düştüğünde ; soğuk terleme, titreme, baş dönmesi, bulanık görme, çarpıntı gibi belirtiler hissedilmeye başlar.

Kan şekeri 70’in altında görüldüğü bir durumda 1 dilim ekmek,1 adet meyve veya 1 bardak süt gibi bir ara öğün alınmalıdır. Yemek zamanıysa öğün tüketilmelidir.

 

DİYABET İLE OBEZİTE ARASINDAKİ İLİŞKİ

 

Kan şekerini düşüren hormon insülin hormonudur. Obez olma durumunda ise pankreasta yapılan insülin hormonunun etkisi azalmakta ve insüline karşı direnç olmaktadır. Bu dirence karşılık vermeye çalışan pankreas zaman içinde yorulur ve bu durumda insülin yapımında çeşitli bozukluklar ortaya çıkmaya başlar. Vücut ağırlığında artış oluştukça diyabet olma riski de artmaktadır. Bu nedenle obezite problemi olan bireylerde vücut ağırlığının kontrolü sağlanmalıdır. Böylece diyabet ve diğer kronik hastalıklardan korunmada önlem alınmış olunur.

 

DİYABETTE FİZİKSEL AKTİVİTE

 

Diyabette kan şekeri kontrolünde beslenme ve ilaç kullanımı kadar fiziksel aktivite de koruyucu etki göstermektedir. Fiziksel aktivite ile vücut ağırlığı normal düzeyde tutulur veya azalma sağlanır. İlaçlara olan gereksinimi azaltıcı etki gösterir. Kolesterolün ve trigliseritlerin düşmesini sağlar. HDL kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltir, LDL kolesterolü (kötü kolesterol) düşürür. Fiziksel aktivite esnasında salgılanan endorfin hormonu ile kişilerin kendilerini mutlu hissetmeleri sağlanır. Akciğerleri kuvvetlendirir.

 

DİYABETTE ÖĞÜN SAYISI VE ZAMANI

 

Yemeklerin miktarı ve cinsi kadar, tüketim za­manları da büyük önem taşır. Önerilen besinle­rin zamanında ve önerilen miktarlarda yenilmesi hipo ve hiperglisemiyi önler. Uzun aralıklarla dü­zensiz yemek yenmesi hipo ve hiperglisemiye yol açar. İdeal öğün aralığı ve miktarı bireysel kan glikoz takibine yardımcı olur.

Diyabetli bireyler için 3 ana, 2-3 ara öğün tüketilmesi uygundur. Fakat etkili bir öğün planlamasının diyetisyen kontrolünde yapılması büyük önem taşımaktadır.

 

KAN ŞEKERİNİ DÜZENLEYEN GIDALAR

 

Aşağıda listelenen gıdalar, hiçbiri diyabet tedavisinde bir mucize değildir. Kan şekeri düzeylerini bir miktar düşürdükleri gösterilmiş olmasına rağmen tam kesinliği yoktur.

·      Tarçın: Günde 1 tatlı kaşığı tarçın açlık kan şekerini dengeler.

·      Sirke ve limon suyu: Asitli gıdalar mide boşalmasını yavaşlatıp kan şekerinin hızla yükselmesini engeller. Salatalara ilave etmek kan şekerini düzenlemek açısından faydalı olur.

·      Enginar ve soğan: Enginarın içindeki cynarin kan şekeri düşürücü özelliğe sahiptir, soğan kan şekeri düşürücü özelliği olan kromyum içerir.

·       Asitli meyveler: Kan şekerini düzenleyici etkileri olmasına rağmen içerdikleri şeker nedeni ile fazla tüketildiğinde kan şekerini yükseltirler (portakal, ananas, çilek, yaban mersini, nar, kivi, ekşi elma ve vişne).

 

DİYABETLİLER İÇİN YAPAY TATLANDIRICILAR VE DİYET ÜRÜNLERİ

 

Tatlandırıcılar günlük yaşamda kullandığımız şekerin yerini almak üzere üretilen, aynı miktardaki şekerden daha tatlı olan ve daha az enerji içeren kimyasal maddelerdir. Tatlandırıcıların, cinsine göre günlük en fazla kullanılabilecek miktarlarının birbirinden farklı olduğu unutulmamalıdır. Diyet ürünleri hiçbir kısıtlama olmadan yenilebilecek yiyecekler olarak düşünülmemelidir.  

 

Diyet ürünlerinin etiket bilgileri mutlaka okunmalıdır. Her diyet ürünü kullanılabilecek özelliklere sahip olmayabilir. En önemli nokta ürün içeriğinin enerjisi ve kullanılan tatlandırıcının cinsidir. Çoğu di­yet ürününün karbonhidrat içeriği düşük, yağ içeriği fazladır.

 

Tatlandırıcılar arasında ;

Enerji İçerenler: Fruktoz, Sorbitol, Mannitol, Ksilitol

Enerji İçermeyenler: Sakkarin, Siklamat, Asesülfam-K, Aspartam

 

                 DİYABETLİ BİREYLER İÇİN ÖNEMLİ ÖNERİLER!

 ♦  Yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli,

 ♦  Bireye uygun vücut ağırlığı sağlanmalı ve sürdürülmeli,

 ♦  Öğün atlanılmamalı,

 ♦  İnsülin ve/veya ilaç zamanlarına ve dozlarına dikkat edilmeli,

 ♦  Önerilen fiziksel aktivitelere özen gösterilmeli,

                                            ♦  Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.