Delirmemek İçin İşi Deliliğe Vuruyoruz

Delirmemek İçin İşi Deliliğe Vuruyoruz

Delirmemek için işi manyaklığa vuruyoruz. Öyle Yufkacı, Tüpçü, Sütçü falan gidiyoruz...

“Deniz Abi; eskiden ülke gündemi ile ilgili güzel paylaşımlar yapardın. Artık geyiğe sardın. Memleket yanıyor, sen Muammerin peşinden gidiyorsun” dedi.

“Ne yapayım?” dedim.

“Abi dolar aldı başını gitti ” derken araya girdim.

“Ona dolar dememiz yasaklandı biliyorsun. Dolar demeyelim, ‘Amarikan parası’ diyelim. Ya da ‘yeşil şey’ diyelim” dedim.

“İyi de abi ‘Yeşil şey büyüdü, bizimki küçüldü’ dersem de bu sefer farklı şey anlaşılır” dedi.

“Farklı bir şey anlaşılmaz merak etme. Hatta hiç bir şey anlaşılmaz. O büyüyen yeşil şey bir yerimize girip çıksa da kimse farketmiyor zaten. Ülkede ne olduğu kimin umurunda? Senin benim.

Başka kimin?

Karakedinin. Karakedi nerde? Ormana kaçtı. Orman nerde Katarlılar aldı. Bize üçün biri kaldı” dedim.

“Abi üçün biri de yok. Vallahi gırtlağa kadar bankalara borçluyuz. Maaş desen kuşa döndü. Markete girmeye korkar olduk. Her ay oturup hesap kitap yapıyorum. İşin kötüsü artık gelecekten de  umudum kalmadı.” dedi.

“Güzel” dedim.

“Güzel mi? Nesi güzel abi? .aşşak mı geçiyon benle!” diye kızdı.

“Ünlü bir iktisatçının  çok önemli bir tespiti var biliyor musun? Diyor ki ‘Fakir donsuz kalana, orta direk .ötü yanana kadar ses çıkarmaz’ Bu bahisten yola çıkarsak senin ses çıkarıyor olman senin adına güzel yani.” dedim.

“Abi bu mudur yani?“ diye kızdı.

“Unutmadan yastık altına da bak. Belki orada bir şeyler kalmıştır. Onları da çeşitli finans kuruluşlarına yatırmak suretiyle ekonomiye kazandırabilirsin” dedim.

“Abi  başlayacağın yastığını da altını da.. Sen kafayı yemişsin ya” deyip arkasını döndü.

“Sevgili kardeşim; ne yapalım yani? Ülkeyi görüyorsun.

En ufak bir eleştiri bile muhbir bir vatandaş ya da bir trol tarafından  şikayet ediliyor, hakkında soruşturmalar açılıyor, bir şey çıkmasa da bu süreç can sıkıyor.

Milletvekilleri bile bir tweet yüzünden tutuklanıyor.

Biz de delirmemek için işi manyaklığa vuruyoruz. Öyle Yufkacı, Tüpçü, Sütçü falan gidiyoruz. Sahi Survivorda Çağrı birinci oldu mu?” diye seslendim.

“ Yufkacını da, Survivorunu da, eğlenceni de” diye bir şeyler söyleyip gitti...

Dr. Deniz Arslan