30 yıllık hekim, bunun son 20 yılını sağlık bakanlığının çeşitli kademelerinde yönetici ve aynı zamanda bir hukukçu olarak yüzlerce meslekdaşımızı sağlık çalışanlarımızı ve onbinlerce insanımızı kaybettiğimiz ve hala da kaybetmeye devam ettiğimiz yaşamsal önemdeki pandemi yönetiminde kendisi de hekim olan bakanın tutumunu hekimlik mesleği etik kuralları açısından da etik bulmadığım için adaletsizliği engellemeye gücüm yetmese de kaybettiklerimiz ve kaybedeceğimiz yaşamlara duyduğum sorumluluk, saygı adına itiraz etme hakkımı kullanarak İSTİFA etmeye davet ediyorum...
Bilimden Gidilmeyen Yolun Sonu Karanlıktır
Sağlık Bakanı’nın “Türkiye olarak bizde de 1 COVİD-19 vakamız var” açıklamasının ardından baştan beri, “turkuaz tablolara güvenmeyin, bu sayılar gerçek değil,” COVİD-19 pandemi yönetimini sürekli eleştirerek,” krizi yönetemiyorlar, bizler ancak kendi kendimizi ve çevremizi ( maske-fizksel mesafe-el hijyeni-zorunlu olmadıkça dışarı çıkma/Evde Kal) koruyabiliriz” söylemini sürekli slogan haline getirmiştim ve değişen bişey de yok! çünkü hala pandemi yoğun bir şekilde sağlığımızı tehdit ediyor ve öncelikle hekimlerimiz sağlık çalışanlarımız olmak üzere can almaya devam ediyor...
Üstelikte kimi çevrelerin COVİD-19’dan korunma konusunda kamuoyunda yanlış algıya neden olacak, “komplo teorisi, biyolojik silah, maskeli köleler cumhuriyeti...”gibi bilgi kirliliği niteliğindeki eleştirel yaklaşımlarına şiddetle karşı çıkarak, “Corona virüsün biyolojik silah olması Covid-19 enfeksiyon hastalığı gerçeğini değiştirmez, kendi önlemimizi kendimiz almamız gerektiği” yönünde de her platformda tartışıyorum..
Önceki gün Sağlık Bakanı, 30.000 COVİD-19 hastasını 1.500 olarak raporladıklarını bir şekilde açıklayarak gerçekleri kamuoyundan gizlediklerini nihayet ikrar etti...
Aynı zaman da kendisi de hekim olan Sağlık Bakanı’ndan, şimdi biz hekimler meslekdaşı olarak bir hekimden beklenen, olması gereken tavrı, İSTİFA etmesini bekliyoruz...
Dr.Av. Nurhan Demirhan
