Virüsün merkezi biz miyiz?

Virüsün merkezi biz miyiz?

Gastronomi kenti Gaziantep’te kafe, restoran ve lokanta işletmecileri mutsuz. Aylardır işletmelerin kapalı olması hem istihdamı, hem de sektörü olumsuz etkiledi.

Sektör sorunlarını anlatan 50 yıllık işletmeci Bülent Erleblebici, birçok işletmenin açık olup yeme-içme sektörünün kapalı olmasına isyan etti. “Biz virüsün merkezi miyiz?” diye soran Erleblebici, “Biz destek istemiyoruz, biz çalışmak istiyoruz” dedi.

 

Türkiye’de genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de restoranlar ve kafeler, aylardır eve sipariş hizmeti dışında kapalı. İnsanların sosyal hayatlarının merkezi haline gelen restoranlar, kafeler, lokantalar öngörülemeyen bir tarihe kadar kapandı.

 

“NARGİLE SATAMIYORUZ AMA RUHSAT YENİLEME İSTENİYOR”

 

Gaziantep’te yaklaşık 50 yıldır lokanta işletmeciliği yapan Bülent Erleblebici, sektörün perişan bir durumda olduğunu söyledi. Kafe, restoran ve lokantaların ivedilikle açılması gerektiğini savunan Erleblebici, “Devletimizden uygulamalarda çok daha yapıcı olmalarını talep ediyoruz. Nargile ruhsatı olan işletmelerimiz var. Tarım ve Orman Bakanlığı ruhsat talep ediyor. “Ruhsat yenileyin, yenilemezseniz iptal olacak” deniliyor. Ama biz bir tane nargile satamıyoruz. Satılamayan yere neden para isteniyor. Ruhsatların dondurulmasını ve herhangi bir para talep edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Devletimiz, sağolsun güzel bir yapılandırma yaptı. SSK, Maliye, GASKİ faizleri siliyor. Güzel bir ödeme imkânı sunuyor. Fakat bu paraların nereden ödeneceği hesaplanılmıyor. Tüm işletmelerimiz kapalı. Bırakın SSK, Maliye, GASKİ ödemelerini sektörümüzde insanların şu an geçim sıkıntısı var” diye konuştu.

 

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ FAİZİYLE KİRA TALEP EDİYOR

 

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kiracısı olduğunu ifade eden Erleblebici, birçok sıkıntıları olduğunu anlattı: “Bırakın kirayı benden faizini talep ediyor. Ve bu devletin bir kurumu. Bunlarla birlikte saymakla bitmeyen çok sıkıntılarımız var. İvedilikle sektörümüzün çalışmaya başlaması gerektiğine inanıyorum.  Bunların devletimizin kontrolünde HES koduyla, masalar azaltılarak bizlere kesinlikle yardımcı olmalarını istiyoruz.”

 

“BİZ VİRÜSÜN MERKEZİ MİYİZ?”

 

Birçok yerin açık olup kafe, restoran ve lokantaların kapalı olmasına isyan eden Erleblebici, şunları kaydetti: “Çalışanlarımızın bir kısmı kısa çalışma ödeneği alıyor, bir kısmı izin parası alıyor. İnanın ki yetmiyor. Bunları bırakalım, bu şehirde illegal çalışan insanlar da var ve şu anda inanılmaz bir perişanlık var. Servis arabalarına bakıyorsun kıyametle dolu. Uçağa bakıyorsun kıyametle dolu, pazaryerine bakıyorsun kıyametle dolu. Biz virüsün merkezi miyiz. Biz bunu anlayamadık.”

 

Gaziantep’te yeme-içme sektöründe 10 bin kişinin istihdam edildiğini ve işletmelerin kapalı olmasıyla büyük mağduriyetler yaşandığını dile getiren Erleblebici, “Gaziantep’te şu anda yaklaşık 10 bine yakın çalışandan bahsedelim. Bugün çeşitli yerlerde, kafe, restoran, lokanta, dürümcülerimiz hepsi var. Efendim pakete çalışılsın diyor. Asıl sancı da orada. Bir elemanın gidip gelmesi yarım saat. Günde kaç defa gidip gelebilir bu adam. Bazı işletmeler paket yapıyor inanın bunu yapmasının sebebi işletmenin kapısının kapanmaması gerektiği için. Kesinlikle bu işletmeler bir an önce çalışmaya başlaması lazım” dedi.

 

“İŞLETMELERE HACİZ UYGULANIYOR”

 

Aylardır kapalı olmasına rağmen, kira konusuna geldiği zaman kimse tolerans göstermediğini belirten Erleblebici, yapılandırma taleplerini de şu sözlerle dile getirdi: “Şu anda yapılandırma yapıldı, baş üstüne ama nereden ödeyeceğiz. Bunu bir anlatmak lazım. Çünkü bizim gelirlerimiz kendi çalıştığımız işletmelerdir. Kira konusuna geldiği zaman kimse tolerans göstermiyor. Tedarikçiler bizim sektörümüzde artık hacze başladı. Kapalı olan işletmelere haciz yapıyorlar. O da haklı. “benim ödemem var” diyor. Ona da bir şey diyemiyorsun. Biz şehirlerin, Türkiye’nin sönmeyen ışıklarıyız. Fakat şu an biz karanlıktayız. Bizim ışıklarımız sönmüş durumdayız.

 

“6 AY SONRA ÖDEME YAPILMALI”

 

Yapılandırmalarda gelindiğinde de bizim sektörün ödemelerinin dondurulmasını istiyoruz. Açılıncaya kadar ruhsat, maliye borçları, SSK borçlar, GASKİ borçlarımız olsun bunların dondurulması gerektiğine inanıyorum. Açıldıktan yaklaşık 6 ay sonra bizden ödeme talep edilmeli.”

 

“BİZİM RESTORANLARIMIZ, KAFELERİMİZ NEDEN AÇIK DEĞİL”

 

İşletmelerin bir an önce açılmasını isteyen Erleblebici, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Mesele turizmi devam ettiriyorlar. Gaziantep’e geliyorlar. Lokantalarda yemek yemek yok. Ama bunlar otellere gidiyorlar, otellerin restoranlarında rahatlıkla yemeklerini yiyorlar. Otellerin restoranı açık da bizim restoranlarımız, kafelerimiz neden açık değil? Otellere serbest, pazaryerlerine serbest, market serbest, her taraf serbest ama maalesef lokantaya geldiği zaman iş  burada sıkıntıya geliyor. Virüs sanki burada başlıyor. Bunun ivedilikle gözden geçirilerek gerekenin yapılmasına inanıyorum.  Bizim sektörümüzde çalışan eleman yaşlarına bakarsan, 60 yaşından yaklaşık 18 yaşına kadar çalışanlarımız var. Bu gençlerimiz şu anda boştalar. Boşta gezen insan ruhsal bunalıma girer.  Ruhsal bunalım çok sıkıntıdır. Bunların çalışması lazım. Çalışarak oyalanması lazım.”(haber342)



Anahtar Kelimeler: Virüsün merkezi biz miyiz?